#smrgSAHAF Puç Oldum: Üç Kürt Avukatın Anılarından Darbeler, Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hikayeler -

Stok Kodu:
1199175771
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
253 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199175771
561876
Puç Oldum: Üç Kürt Avukatın Anılarından Darbeler, Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hikayeler -
Puç Oldum: Üç Kürt Avukatın Anılarından Darbeler, Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hikayeler - #smrgSAHAF
0.00
Zor yıllardı 12 Eylül askeri darbesini izleyen yıllar. Toplum askerlerce teslim alınmıştı. Her taraf bir hapishane, her meydan birer toplama alın durumuna getirilmişti. 12 Eylül Diyarbakır 5 Nolu cezaevi tutuklanan insanların 90 güne varan bir gözaltı sorgusundan sonra yüzlerinde kanı çekilmiş bir şekilde ve yara bere içinde getirildikleri bir yerdi. Burada da işkenceler sonlanmıyor, kimliği ve kişiliği hedef alan daha yoğun ve sürekli bir işkence ortamında buluyordu kendini. Mahkemelerde de bu işkencenin bir parçası idi. Her şey mahkemelerde yargılanan siyasi tutukluyu savunmasız, sözsüz, kişiliksiz bırakmaya; hak ve hukuktan, kendi kimliğinden soyutlamaya ayarlıydı.

"Puç Oldum!" yaşanan tüm vahşetin özü gibi duruyor. O yıllar aynı zamanda tarihi anlardı. Böylesi bir dönemde avukatlık yapmak riskli olmakla birlikte tarihi anlara tanıklık etmek anlamına da geliyordu. Yine o zor yıllarda, kitapta kullanılan bir ifade ile "moral avukatlığı" yapmak da önemli ve anlamlıydı. 12 Eylül askeri mahkemelerinin trajedesinin adı olan "Puç Oldum! sözü şimdi Vedat Çetin'in kaleminden çıkmış bir kitaptır.

Bu kitap, Türkiye'de Kürtler için önemli dönemeçler olan 1960 askeri darbesi, 12 Mart 1971 askeri muhtırası ve 12 Eylül askeri darbe dönemlerini de yansıtıyor.

Bu kitap geniş biçimde 12 Eylül ve OHAL döneminin tanıkları olan üç avukatın hayat hikayesinden oluşuyor. Sıkıyönetim ve darbe yıllarını üç avukatın doğrudan yaşam öykülerinden okumak geçmişe ışık tutması açısından değerli bir çalışmadır. - İrfan Babaoğlu

Zor yıllardı 12 Eylül askeri darbesini izleyen yıllar. Toplum askerlerce teslim alınmıştı. Her taraf bir hapishane, her meydan birer toplama alın durumuna getirilmişti. 12 Eylül Diyarbakır 5 Nolu cezaevi tutuklanan insanların 90 güne varan bir gözaltı sorgusundan sonra yüzlerinde kanı çekilmiş bir şekilde ve yara bere içinde getirildikleri bir yerdi. Burada da işkenceler sonlanmıyor, kimliği ve kişiliği hedef alan daha yoğun ve sürekli bir işkence ortamında buluyordu kendini. Mahkemelerde de bu işkencenin bir parçası idi. Her şey mahkemelerde yargılanan siyasi tutukluyu savunmasız, sözsüz, kişiliksiz bırakmaya; hak ve hukuktan, kendi kimliğinden soyutlamaya ayarlıydı.

"Puç Oldum!" yaşanan tüm vahşetin özü gibi duruyor. O yıllar aynı zamanda tarihi anlardı. Böylesi bir dönemde avukatlık yapmak riskli olmakla birlikte tarihi anlara tanıklık etmek anlamına da geliyordu. Yine o zor yıllarda, kitapta kullanılan bir ifade ile "moral avukatlığı" yapmak da önemli ve anlamlıydı. 12 Eylül askeri mahkemelerinin trajedesinin adı olan "Puç Oldum! sözü şimdi Vedat Çetin'in kaleminden çıkmış bir kitaptır.

Bu kitap, Türkiye'de Kürtler için önemli dönemeçler olan 1960 askeri darbesi, 12 Mart 1971 askeri muhtırası ve 12 Eylül askeri darbe dönemlerini de yansıtıyor.

Bu kitap geniş biçimde 12 Eylül ve OHAL döneminin tanıkları olan üç avukatın hayat hikayesinden oluşuyor. Sıkıyönetim ve darbe yıllarını üç avukatın doğrudan yaşam öykülerinden okumak geçmişe ışık tutması açısından değerli bir çalışmadır. - İrfan Babaoğlu

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat