#smrgSAHAF Pratik Aklın Eleştirisi = Kritik der Praktischen Vernunft -

Stok Kodu:
1199077159
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
205 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1980
Çeviren:
Ioanna Kuçuradi
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe - Almanca
Kategori:
0,00
1199077159
463042
Pratik Aklın Eleştirisi = Kritik der Praktischen Vernunft -
Pratik Aklın Eleştirisi = Kritik der Praktischen Vernunft - #smrgSAHAF
0.00
Okuyucuya sunduğumuz bu metin, Kant'ın Türkçe'ye çevrilen ilk Eleştirisi ve Ebedî Barış Üzerine Felsefi Deneme (çev. Y. Abadan - S. Meray, A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara 1960, 56 sayfa) sinden sonra Türkçe'de yayımlanan ikinci kitabıdır. Bu Eleştiri ilk defa 1788'de yayımlanmış, ilk İngilizce'ye çevirisi 1873'te çıkmıştır.

Kant, bu yoldaki yaygın ününe karşın, özellikle "zor" olan bir filozof değildir; yeter ki bütünüyle tanınsın. Kullandığı her kavramın tanımını bulabilirsiniz yapıtlarında; bu da, onun anlaşılmasını büyük çapta kolaylaştırır. Ne var ki, dili, hele onu çevirmeğe giriştiğinizde, sizi bin bir güçlükle karşı karşıya getirir; o zaman Kant, özellikle "zor" bir filozof olarak karşınıza çıkar. Birçoğu yarım sayfayı aşan, Almanca'da bile izlenmesi çok defa güç olan tümcelerini, yapısı çok farklı olan Türkçe gibi bir dile aktarmağa kalkıştığınızda, metindeki bütün anlam inceliklerini eksiksiz vermek isteyince, çetin dilsel sorunlarla karşı karşıya kalırsınız.

Bu çeviride Kant'ın tümcelerinin yapısına elden geldiğince bağlı kalmağa çalıştık; ancak çok gerekli olduğu yerde tümceleri böldük. Çift anlamlı olan yerleri de, yorumlamadan, aynı çift anlamlılıkla Türkçe'ye aktarmağa çalıştık. Sonuç olarak, pek akıcı olmayan bir Türkçe çıktı ortaya. Ama umarız ki, buna karşılık, Kant'ın söylediklerini aslına daha uygun yansıtabildik böylece.

Kant, yeni düşünce ve kavramlar dile getirmek için bile olsa, yeni sözcükler "uydurma "ya karşıdır. Kendisi, kimi zaman günlük dilden aldığı bazı sözcükleri, tanımlayarak terim/eştirir; kimi zaman da, biri Lâtin ya da Yunan kökenli diğeri Germen kökenli iki eşanlamlı sözcüğü farklı iki kavramı karşılamak için, dolayısıyla anlam farkı yaparak kullanır. Bu tür güçlükler karşısında, Lâtince veya Yunanca'dan kaynaklanan bazı sözcükleri (transsendental, pozitif-negatif gibi sözcükleri) Türkçeleştirmeden bırakmayı yeğledik; Germen kaynaklı olanlara da, Kant'ın kavramını karşılayabildiğim düşündüğümüz bir karşılık "yakıştırdık" (söz gelişi 'Gemüt'e 'ruhsal yapı' dedik), ya da daha önce ortaya atılmış bir karşılığı kullandık (söz gelişi Anschauung için 'görü'yü kullandık.)

Kitabın soldaki sayfalarında yer alan Cassirer-Kellermann basımının okuyuşlarına uymadığımız yerleri kitabın sonunda belirttik; Cassirer-Kellermann'ın başka basımlara uymayan yerlere ilişkin açıklamalarını da verdik. Metinde geçen Lâtince alıntıların Türkçe'sini ve bazı açıklayıcı notları, ayrıca da bu yapıttaki ana kavramları ve Almanca karşılıklarını kapsayan bir dizini, aynı şekilde kitabın sonuna ekledik. Çeviri metninin sağında, A basımının sayfalarını gösterdik. -Ioanna Kuçuradi (Sunuş'tan)

Okuyucuya sunduğumuz bu metin, Kant'ın Türkçe'ye çevrilen ilk Eleştirisi ve Ebedî Barış Üzerine Felsefi Deneme (çev. Y. Abadan - S. Meray, A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara 1960, 56 sayfa) sinden sonra Türkçe'de yayımlanan ikinci kitabıdır. Bu Eleştiri ilk defa 1788'de yayımlanmış, ilk İngilizce'ye çevirisi 1873'te çıkmıştır.

Kant, bu yoldaki yaygın ününe karşın, özellikle "zor" olan bir filozof değildir; yeter ki bütünüyle tanınsın. Kullandığı her kavramın tanımını bulabilirsiniz yapıtlarında; bu da, onun anlaşılmasını büyük çapta kolaylaştırır. Ne var ki, dili, hele onu çevirmeğe giriştiğinizde, sizi bin bir güçlükle karşı karşıya getirir; o zaman Kant, özellikle "zor" bir filozof olarak karşınıza çıkar. Birçoğu yarım sayfayı aşan, Almanca'da bile izlenmesi çok defa güç olan tümcelerini, yapısı çok farklı olan Türkçe gibi bir dile aktarmağa kalkıştığınızda, metindeki bütün anlam inceliklerini eksiksiz vermek isteyince, çetin dilsel sorunlarla karşı karşıya kalırsınız.

Bu çeviride Kant'ın tümcelerinin yapısına elden geldiğince bağlı kalmağa çalıştık; ancak çok gerekli olduğu yerde tümceleri böldük. Çift anlamlı olan yerleri de, yorumlamadan, aynı çift anlamlılıkla Türkçe'ye aktarmağa çalıştık. Sonuç olarak, pek akıcı olmayan bir Türkçe çıktı ortaya. Ama umarız ki, buna karşılık, Kant'ın söylediklerini aslına daha uygun yansıtabildik böylece.

Kant, yeni düşünce ve kavramlar dile getirmek için bile olsa, yeni sözcükler "uydurma "ya karşıdır. Kendisi, kimi zaman günlük dilden aldığı bazı sözcükleri, tanımlayarak terim/eştirir; kimi zaman da, biri Lâtin ya da Yunan kökenli diğeri Germen kökenli iki eşanlamlı sözcüğü farklı iki kavramı karşılamak için, dolayısıyla anlam farkı yaparak kullanır. Bu tür güçlükler karşısında, Lâtince veya Yunanca'dan kaynaklanan bazı sözcükleri (transsendental, pozitif-negatif gibi sözcükleri) Türkçeleştirmeden bırakmayı yeğledik; Germen kaynaklı olanlara da, Kant'ın kavramını karşılayabildiğim düşündüğümüz bir karşılık "yakıştırdık" (söz gelişi 'Gemüt'e 'ruhsal yapı' dedik), ya da daha önce ortaya atılmış bir karşılığı kullandık (söz gelişi Anschauung için 'görü'yü kullandık.)

Kitabın soldaki sayfalarında yer alan Cassirer-Kellermann basımının okuyuşlarına uymadığımız yerleri kitabın sonunda belirttik; Cassirer-Kellermann'ın başka basımlara uymayan yerlere ilişkin açıklamalarını da verdik. Metinde geçen Lâtince alıntıların Türkçe'sini ve bazı açıklayıcı notları, ayrıca da bu yapıttaki ana kavramları ve Almanca karşılıklarını kapsayan bir dizini, aynı şekilde kitabın sonuna ekledik. Çeviri metninin sağında, A basımının sayfalarını gösterdik. -Ioanna Kuçuradi (Sunuş'tan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat