#smrgKİTABEVİ Osmanlılar ve Memluklar: İslam Dünyasında İmparatorluk Diplomasisi ve Rekabet -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Mas Matbaacılık
Dizi Adı:
Tarih ve Coğrafya Dizisi
ISBN-10:
9786051051567
Stok Kodu:
1199189375
Boyut:
15x22
Sayfa Sayısı:
332 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Çeviren:
Zeynep Rona
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199189375
575410
Osmanlılar ve Memluklar: İslam Dünyasında İmparatorluk Diplomasisi ve Rekabet -
Osmanlılar ve Memluklar: İslam Dünyasında İmparatorluk Diplomasisi ve Rekabet - #smrgKİTABEVİ
0.00
Osmanlı hükümdarı I. Bayezid 1393'te Memluk elçisi Emir Hüsâmeddîn Hasan el-Kuckûnî'yi kabul etti. Bayezid, Memluk Sultanı Berkuk'un yolladığı armağanları sunan elçiye kendisinin Berkuk'un "memluk"u, yani kölesi olduğunu belirtti.

Osmanlı tarihinde "Yıldırım" olarak da bilinen Bayezid, Balkanlar ve Anadolu'daki topraklarını hızla genişletmesine karşın, 1250'lerden beri kadim İslam topraklarına egemen olmuş ve "İslamın ve Müslümanların Sultanı" unvanını taşıyan Memluk hükümdarının dengi değildi ve kendisi de bunu bu ifadeyle kabul ediyordu. Bayezid'den dört kuşak sonra ise Osmanlı Sultanı II. Bayezid bir başka Memluk elçisini kabul etti. 1485'teki bu kabul merasimi, 1393'tekinden çok farklıydı. Osmanlı divanından biri, Memluk elçisi Emir Canibeg'e "Siz [Memluklar], Kâfir oğulları, kimsiniz ki Haremeyn'e [Mekke ve Medine'ye] hükmedesiniz? O topraklar, sultanoğlu sultan olduğu [için] bizim sultanımıza daha uygundur" dedi. Bayezid'in Memluk elçisine tek bir kelime bile etmemesi bu sözlerden çok daha fazlasını anlatıyordu.

Anlaşıldığı üzere, Memluk sultanının hizmetinde olduğunu belirten I. Bayezid'den bu yana Osmanlı ve Memluk hükümdarları arasındaki güç dengesi neredeyse bütünüyle değişmişti. Osmanlıların güçlerini önceleri Memlukların yanına, sonra da giderek karşısına yerleştirmeleriyle meydana gelen bu kayma, kendini en açık şekliyle diplomatik görüşmelerde belli etmişti. 1360'lardan 1512'ye değin süren dönemde bu iki Sünni Müslüman devlet arasında neredeyse aralıksız süren görüşmeler hem rekabete hem de anlaşmaya yönelik bir dizi davranış biçiminin ve dilin gelişimini sergiler.

Bu kitap iki güç merkezi arasındaki diplomasi ağını inceleyerek, bu gelişimin her devletin imaj yaratma süreçleri ve tarihyazımı içindeki yerini irdeliyor. Özellikle, Osmanlıların 1517'de Memluk topraklarını fethetmelerinden önceki son beş yılı kapsam dışı bırakarak, Memlukların bu ilişkilerin büyük bir bölümünde ideolojik ve siyasal açıdan Osmanlılardan üstün oldukları fikrini vurguluyor.

YAZAR Cihan Yüksel Muslu Houston Üniversitesinin tarih bölümünde doçent olarak görev yapıyor. 2007 ile 2015 yılları arasında Dallas'taki Texas Üniversitesinde çalıştı. Doktora çalışmasını Harvard Üniversitesinde Tarih ve Ortadoğu Araştırmaları üzerine yaptı.

Osmanlı hükümdarı I. Bayezid 1393'te Memluk elçisi Emir Hüsâmeddîn Hasan el-Kuckûnî'yi kabul etti. Bayezid, Memluk Sultanı Berkuk'un yolladığı armağanları sunan elçiye kendisinin Berkuk'un "memluk"u, yani kölesi olduğunu belirtti.

Osmanlı tarihinde "Yıldırım" olarak da bilinen Bayezid, Balkanlar ve Anadolu'daki topraklarını hızla genişletmesine karşın, 1250'lerden beri kadim İslam topraklarına egemen olmuş ve "İslamın ve Müslümanların Sultanı" unvanını taşıyan Memluk hükümdarının dengi değildi ve kendisi de bunu bu ifadeyle kabul ediyordu. Bayezid'den dört kuşak sonra ise Osmanlı Sultanı II. Bayezid bir başka Memluk elçisini kabul etti. 1485'teki bu kabul merasimi, 1393'tekinden çok farklıydı. Osmanlı divanından biri, Memluk elçisi Emir Canibeg'e "Siz [Memluklar], Kâfir oğulları, kimsiniz ki Haremeyn'e [Mekke ve Medine'ye] hükmedesiniz? O topraklar, sultanoğlu sultan olduğu [için] bizim sultanımıza daha uygundur" dedi. Bayezid'in Memluk elçisine tek bir kelime bile etmemesi bu sözlerden çok daha fazlasını anlatıyordu.

Anlaşıldığı üzere, Memluk sultanının hizmetinde olduğunu belirten I. Bayezid'den bu yana Osmanlı ve Memluk hükümdarları arasındaki güç dengesi neredeyse bütünüyle değişmişti. Osmanlıların güçlerini önceleri Memlukların yanına, sonra da giderek karşısına yerleştirmeleriyle meydana gelen bu kayma, kendini en açık şekliyle diplomatik görüşmelerde belli etmişti. 1360'lardan 1512'ye değin süren dönemde bu iki Sünni Müslüman devlet arasında neredeyse aralıksız süren görüşmeler hem rekabete hem de anlaşmaya yönelik bir dizi davranış biçiminin ve dilin gelişimini sergiler.

Bu kitap iki güç merkezi arasındaki diplomasi ağını inceleyerek, bu gelişimin her devletin imaj yaratma süreçleri ve tarihyazımı içindeki yerini irdeliyor. Özellikle, Osmanlıların 1517'de Memluk topraklarını fethetmelerinden önceki son beş yılı kapsam dışı bırakarak, Memlukların bu ilişkilerin büyük bir bölümünde ideolojik ve siyasal açıdan Osmanlılardan üstün oldukları fikrini vurguluyor.

YAZAR Cihan Yüksel Muslu Houston Üniversitesinin tarih bölümünde doçent olarak görev yapıyor. 2007 ile 2015 yılları arasında Dallas'taki Texas Üniversitesinde çalıştı. Doktora çalışmasını Harvard Üniversitesinde Tarih ve Ortadoğu Araştırmaları üzerine yaptı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat