Yalnız yaşıyordu, ama her zaman çok süslüydü. Güzelliğe vurgun bir insan olarak anılırdı.
Yüzünü aşırı boyadığı için Nazım kızar, söylenir, "Şimdi hepsini silmezsen, çıkıp gidiyorum," diye kapıya yönelirdi.
Celile Hanım boyalarını silmeye yanımızdan ayrılınca, annem, "Nazım, niye böyle yapıyorsun, o bir ressam, yüzünü de bir tablo gibi boyuyor, niye anlamıyorsun!" diye fısıldardı. Ben de merakla bakınırdım iş nereye varacak diye...
Nazım'ın resim yaptığını ilk Mithat Paşa köşkünde oturduğumuz yıllarda görmüştüm. Ama bunlar yağlıboya ya da pastel resimler değildi. Karakalemle mi, ya da yumuşak bir kurşunkalemle mi, bilmiyorum, evdeki herkesin yandan kafalarını çizmişti.
Yalnız yaşıyordu, ama her zaman çok süslüydü. Güzelliğe vurgun bir insan olarak anılırdı.
Yüzünü aşırı boyadığı için Nazım kızar, söylenir, "Şimdi hepsini silmezsen, çıkıp gidiyorum," diye kapıya yönelirdi.
Celile Hanım boyalarını silmeye yanımızdan ayrılınca, annem, "Nazım, niye böyle yapıyorsun, o bir ressam, yüzünü de bir tablo gibi boyuyor, niye anlamıyorsun!" diye fısıldardı. Ben de merakla bakınırdım iş nereye varacak diye...
Nazım'ın resim yaptığını ilk Mithat Paşa köşkünde oturduğumuz yıllarda görmüştüm. Ama bunlar yağlıboya ya da pastel resimler değildi. Karakalemle mi, ya da yumuşak bir kurşunkalemle mi, bilmiyorum, evdeki herkesin yandan kafalarını çizmişti.