#smrgKİTABEVİ Namık Kemal: Hayatı Divanı Eserleri -

Kondisyon:
Yeni
Stok Kodu:
1199092457
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
592 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
0,00
1199092457
478300
Namık Kemal: Hayatı Divanı Eserleri -
Namık Kemal: Hayatı Divanı Eserleri - #smrgKİTABEVİ
0.00
Türk düşünce tarihinde, kültleşen portresiyle en kuvvetli tesirleri bırakmış ve kendisinden sonraki nesillerin gözlerini, Ebüzziya Tevfik'in tabiriyle, “barika-i irfan” gibi ışığıyla almış olan Namık Kemal, aynı tarih içinde bir nevi Gogol'ün paltosu misali, farklı düşünce geleneklerinin öncülerinin pek verimli bir ilham kaynağı olmuştur. Vatan mefhumunu modern anlamında ilk defa onun kullanmış olması, Ernest Renan'a karşı “İslamiyet'in maarife mani değil, bilakis mürebbi olduğunu ispat için” hamiyet-i diniyesi ile müdafaaname yazması, “Ne efsunkar imişsin ah ey didar-ı hürriyet / Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretden” sayhasıyla heykelleştirdiği hürriyet fikri, “insanın hukuk-ı tabiîye ve zatiyesince aklen müsavatına halel verecek bir kaide muhaldir” sözleriyle savunduğu hukuk önünde eşitlik ve nihayet anayasacılık fikirleri ve bu vâdilerde kalem oynatması, bu etkinin başat sebepleridir. Diğer yanda ise onun, elinizde tuttuğunuz eserin müellifi Rıza Nur'un bir mektubuna göre, hiçbir tereddînin görülmediği muvazene içindeki şahsiyeti yer almaktadır. Ondan neşet eden bu kuvvetli tesirle kendisini bulan öncüler arasında en mühim yeri de yakın tarihimizin büyük sîmâlarından biri ve bahusus Türkçülük akımının velûd kalem sâhiplerinden Dr. Rıza Nur işgal etmektedir. Dolayısıyla Rıza Nur, 1926 yılından itibâren epey zahmete girip maddi-manevi refahından ferâgat ederek hakkında çalışmaya başladığı ve bunların sonucunda Türkbilik Revüsü'nün 1936 yılında eski yazıyla Türkçe olarak neşrettiği 6 nu.lu sayısını bütünüyle hasrettiği Nâmık Kemal'e, kendi tâbiriyle onu yeniden sağlamlayıp daha iyi yaşatmak sûretiyle, borcunu ödemiştir.

Doğu Kütüphanesi, Rıza Nur'un manevi evladı ve Türkçülük anlayışı haricinde Nâmık Kemal'e sevgi ve hürmet konusunda da onun sıkı bir muakkibi olan Nihâl Atsız Bey'in, “Namık Kemal için yazılmış eserlerin en büyükleri” arasında saydığı bu muhalled eseri, ilk neşrinden 81 sene sonra yeni harflere aktararak Türk kütüphânesine ehemmiyetli bir hizmette bulunmuştur.

Türk düşünce tarihinde, kültleşen portresiyle en kuvvetli tesirleri bırakmış ve kendisinden sonraki nesillerin gözlerini, Ebüzziya Tevfik'in tabiriyle, “barika-i irfan” gibi ışığıyla almış olan Namık Kemal, aynı tarih içinde bir nevi Gogol'ün paltosu misali, farklı düşünce geleneklerinin öncülerinin pek verimli bir ilham kaynağı olmuştur. Vatan mefhumunu modern anlamında ilk defa onun kullanmış olması, Ernest Renan'a karşı “İslamiyet'in maarife mani değil, bilakis mürebbi olduğunu ispat için” hamiyet-i diniyesi ile müdafaaname yazması, “Ne efsunkar imişsin ah ey didar-ı hürriyet / Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretden” sayhasıyla heykelleştirdiği hürriyet fikri, “insanın hukuk-ı tabiîye ve zatiyesince aklen müsavatına halel verecek bir kaide muhaldir” sözleriyle savunduğu hukuk önünde eşitlik ve nihayet anayasacılık fikirleri ve bu vâdilerde kalem oynatması, bu etkinin başat sebepleridir. Diğer yanda ise onun, elinizde tuttuğunuz eserin müellifi Rıza Nur'un bir mektubuna göre, hiçbir tereddînin görülmediği muvazene içindeki şahsiyeti yer almaktadır. Ondan neşet eden bu kuvvetli tesirle kendisini bulan öncüler arasında en mühim yeri de yakın tarihimizin büyük sîmâlarından biri ve bahusus Türkçülük akımının velûd kalem sâhiplerinden Dr. Rıza Nur işgal etmektedir. Dolayısıyla Rıza Nur, 1926 yılından itibâren epey zahmete girip maddi-manevi refahından ferâgat ederek hakkında çalışmaya başladığı ve bunların sonucunda Türkbilik Revüsü'nün 1936 yılında eski yazıyla Türkçe olarak neşrettiği 6 nu.lu sayısını bütünüyle hasrettiği Nâmık Kemal'e, kendi tâbiriyle onu yeniden sağlamlayıp daha iyi yaşatmak sûretiyle, borcunu ödemiştir.

Doğu Kütüphanesi, Rıza Nur'un manevi evladı ve Türkçülük anlayışı haricinde Nâmık Kemal'e sevgi ve hürmet konusunda da onun sıkı bir muakkibi olan Nihâl Atsız Bey'in, “Namık Kemal için yazılmış eserlerin en büyükleri” arasında saydığı bu muhalled eseri, ilk neşrinden 81 sene sonra yeni harflere aktararak Türk kütüphânesine ehemmiyetli bir hizmette bulunmuştur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat