#smrgKİTABEVİ Mübadele Öncesi ve Sonrası Eski ve Yeni Adları ile Kuzey Yunanistan Yer Adları Atlası = Before and After the Population Exchange Atlas of Old and New Toponyms of Northern Greece CİLTLİ -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Golden Medya
ISBN-10:
6056429620
Stok Kodu:
1199173134
Boyut:
21x29.7
Sayfa Sayısı:
176 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Çeviren:
Müfide Pekin
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe - İngilizce / Turkish -
Kategori:
0,00
1199173134
559253
Mübadele Öncesi ve Sonrası Eski ve Yeni Adları ile Kuzey Yunanistan Yer Adları Atlası =  Before and After the Population Exchange Atlas of Old and New Toponyms of Northern Greece CİLTLİ -
Mübadele Öncesi ve Sonrası Eski ve Yeni Adları ile Kuzey Yunanistan Yer Adları Atlası = Before and After the Population Exchange Atlas of Old and New Toponyms of Northern Greece CİLTLİ - #smrgKİTABEVİ
0.00
Derleme/Compilation: Sefer Güvenç
Harita Çizim: Kudret Güvenç-Necmettin Güvenç
Katkıda Bulunan/Contributor: Thanasis Cimbis
İngilizce Çeviri: Müfide Pekin

ÖNSÖZ'DEN

"...Balkan Savaşları sonrasında Doğu Trakya hariç Osmanlı Devleti'nin Rumeli'deki toprakları Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan ve Romanya tarafından paylaşılmıştır... Yunanistan, Epir Bölgesi'ni ve Ege Makedonya'sını topraklarına katmıştır. Yunanistan sınırları içine yeni katılan topraklardaki köy ve kasabaların, dağ, akarsu ve göllerin coğrafi adlarının da büyük çoğunluğu Yunanca değildi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun bağrından çıkan Türkiye dahil tüm Balkan ülkeleri gibi Yunanistan da çağın ulusçuluk anlayışı gereği 10 Ekim 1919 yılında yayımladığı bir genelge ile Yunanca olmayan yer adlarının Yunanca ile değiştirilmesine karar verdi... Yer adları ile ilgili kapsamlı değişiklik, Türk-Yunan nüfus mübadelesinin büyük ölçüde gerçekleştirilmesinden sonra özellikle 1926 yılında gerçekleştirildi.

1999 yılında meydana gelen deprem felaketlerinin hemen ertesinde ortaya çıkan bir girişim sonucu kurulan Lozan Mübadilleri Vakfı (LMV)'na Türkiye'nin dört bir yanından yapılan başvuruların büyük çoğunluğu mübadele öncesi yaşanan yerleşim yerlerinin değiştirilen yeni adlarının ne olduğu ile ilgiliydi. Lozan Mübadilleri Vakfı'na gelen bu talepler bizleri bu konuda araştırma yapmaya sevk etti.

Çalışmamızın kapsamına giren mübadele bölgelerindeki 3739 yerleşim yerinden 2914'ünün adlarının değiştirildiğini saptadık. Bir başka deyişle mübadele kapsamına giren mevcut yerleşim yerlerinin %78'inin adları değiştirilmiştir.

Çalışmada bu günkü Yunanistan idari örgütlenmesi esas alınmıştır. Çalışma alanımıza giren 19 il (Nomos) için ayrı bir il haritası yapılmış, yerleşim yerlerinin eski ve yeni adları haritalarda birlikte gösterilmiştir. Her il haritasının başına eski ve yeni adların fihristleri konulmuştur. Eski adlar; fihristlerde ve haritalarda Türkçe söylenildiği şekilde, yeni adlar, Yunanca söylenildiği şekilde Latin alfabesi ile yazılmıştır...

Bu çalışmamızın aile büyüklerinin doğdukları toprakları ziyaret edecek olan tüm mübadil dostlara yardımcı bir rehber olmasını, Türkiye ve Yunanistan halkları arasındaki dostluk, sevgi ve işbirliğinin geliştirilmesini diliyorum.
Sefer Güvenç, İstanbul, Ekim 2010

Yıldırım Ağanoğlu'nun çalışma ile ilgili değerlendirmesi:
KUZEY YUNANISTAN YER ADLARI ATLASI…
Sivil toplum kuruluşları kültür, dayanışma, yardımlaşma vb. birçok fonksiyon icra ederler. Bunların en zorlarından biri kültür konusunda hizmet verebilmektir. Birçok derneğimizin isimlerinde “kültür” kelimesi geçmesine rağmen icraatlarında kültüre dair bir şeyler bulabilmek neredeyse imkânsızdır. Araştırmacıların, derneklere gidip coğrafi olarak derneğin ait oldukları yere ait bir kitap, makale, sesli kayıt bulabilmesi veyahut derneği açık bulması bile bir şanstır adeta. Lozan Mübadilleri Vakfı adından da anlaşılacağı gibi Türkiye ile Yunanistan'dan karşılıklı olarak nüfus değişimine tabi tutulan insanların dert ve problemleriyle ilgilenmeye çalışan bir vakıf. Adında kültür kelimesi geçmediğinden olsa gerek yaptıkları toplantılar, sempozyumlar ve çıkardıkları yayınlar ile hizmet vermeye çalışıyorlar. Bir kitap yayınlayabilmek başlı başına bir meseledir. Düşünce safhası, eylem safhası, basım aşamaları, yayınlanması, tanıtımı ve satılması. Bunların hepsi başlı başına bir sorundur. Bunun zorluklarını ise ancak bunları yaşayan yani damdan düşen biri gerçekten anlar!
En son çıkardıkları iki eser var. Birincisi “Mübadele Öncesi ve Sonrası Eski ve Yeni Adları ile KUZEYYUNANİSTAN YER ADLARI ATLASI” adını taşıyor. İkincisi ise "Hasretim İstanbul" projesi kapsamında İstanbul'u değişik tarihlerde değişik nedenlerle terk eden ve şu anda yaşamlarını Yunanistan'da sürdüren eski İstanbullu 47 Rum ile yapılan derinlemesine görüşmelerin özetlerini, özlemlerini ve proje kapsamında açılan sergi panolarını ihtiva eden Hasretim İstanbul adını taşıyor. Göç hangi millet ve din mensubunun başına gelirse gelsin trajik bir olaydır, demiştim Balkanların Makûs Talihi Göç isimli kitabımın önsözünde. Keşke Yunanistan'a giden Rumların yaptığı yayınlar kadar, Rumeli'den göç etmek zorunda bırakılanların hissettikleri de yeterince yansıtılabilse çeşitli yayınlarla. Ama henüz bizlerin acılarını, dertlerini dile getirebilen yeterince kitap yayınlanamadı. Yayınlananların sayısı ise hala bir elin parmaklarını dahi geçmiyor.
Ben LMV'nin çıkardığı bu iki kitaptan özellikle Yer Adları Atlası'na biraz daha önem veriyorum. Eser bu konudaki büyük bir boşluğu dolduruyor. İşimiz gücümüzün Rumeli olmasından dolayı, şahsıma yöneltilen soruların en çoğu “Benim babamın memleketi neresi? Adını biliyorum ama haritalarda bulamıyorum.”şeklindeydi. En azından şimdi biraz rahatladım. Yunanistan'dan göç edenlerden artık soranlar olursa, onları bu kitaba yönlendireceğim. Darısı diğer Balkan ülkelerinden göç edenlerin başına. İnşallah onlar da böyle büyük bir yükün altına girip bu kapsamda bir eser hazırlarlar.

Eser atlas boyutunda büyük boy ve 170 sayfa renkli olarak Türkçe-İngilizce olarak yayınlanmış. Kalın karton kapak, lüks kuşe kâğıt olarak kütüphanelerdeki eşsiz yerini almış. Derleme Sefer Güvenç'e ait.

Eserde bulunan haritalar yeniden çizilmiş ve Yer adları işaretlenmiş. Kasaba ya da köyün günümüzdeki yer ismi ise normal stilde yazılmış. Türkçe yer adları bold italik olarak hemen altında verilmiş. Beni en çok etkileyen ise yeşil renk ve yazıyla günümüzde terk edilen köylerin verilmesi oldu. Günümüzde ortadan kalkan yerleşim birimlerinin bile yazılması eseri hazırlarken gösterilen titizliğin bir örneği.

Haritalar dört ana başlıkta toplanmış: Doğu Makedonya ve Trakya Bölgesi, Orta Makedonya Bölgesi, Batı Makedonya Bölgesi ile Epir bölgesi. Bu bölümleri açtığınızda önce haritayı, hemen arkasında ise indeksini bulabiliyorsunuz. Kitabın sonuna koyulmuş olan Eski Adlar İndeksi ile Yeni Adlar İndeksi ise güzel bir düşünce. Bu bölümde aradığınız yer; ister eski ismi, isterse yeni ismiyle de olsa kolaylıkla bulmanızı sağlıyor.

Eserde bence göze çarpan tek eksiklik yekpare büyük boy bir Kuzey Yunanistan haritasının bulunmaması. Tüm paftaların bir arada görülebileceği ve katlanarak eserin arkasına koyulacak böyle bir harita eseri tamamlayan bir unsur olurdu.
Sefer Güvenç beye ve vakıf yetkililerine bir önerim olacak. Bu eser bir atlas olarak çok güzel. Emeği geçenlere, vakıf yetkililerine ve de özellikle Sefer Güvenç'in ellerine sağlık. Ancak daha yapacaklarınız bitmedi. Bu atlası bir kitap boyutuna getirip, insanların yanlarında daha rahat taşıyabilecekleri bir hale getirmeniz çok yerinde olur diye düşünüyorum. Böylece fiyat olarak maliyet düşer, daha çok insana ulaşır ve de en önemlisi vakfınızın Yunanistan'a yaptıkları gezilerde insanların bir el kitabı haline gelir. - H. YILDIRIM AĞANOĞLU, 25/11/2010

Derleme/Compilation: Sefer Güvenç
Harita Çizim: Kudret Güvenç-Necmettin Güvenç
Katkıda Bulunan/Contributor: Thanasis Cimbis
İngilizce Çeviri: Müfide Pekin

ÖNSÖZ'DEN

"...Balkan Savaşları sonrasında Doğu Trakya hariç Osmanlı Devleti'nin Rumeli'deki toprakları Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan ve Romanya tarafından paylaşılmıştır... Yunanistan, Epir Bölgesi'ni ve Ege Makedonya'sını topraklarına katmıştır. Yunanistan sınırları içine yeni katılan topraklardaki köy ve kasabaların, dağ, akarsu ve göllerin coğrafi adlarının da büyük çoğunluğu Yunanca değildi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun bağrından çıkan Türkiye dahil tüm Balkan ülkeleri gibi Yunanistan da çağın ulusçuluk anlayışı gereği 10 Ekim 1919 yılında yayımladığı bir genelge ile Yunanca olmayan yer adlarının Yunanca ile değiştirilmesine karar verdi... Yer adları ile ilgili kapsamlı değişiklik, Türk-Yunan nüfus mübadelesinin büyük ölçüde gerçekleştirilmesinden sonra özellikle 1926 yılında gerçekleştirildi.

1999 yılında meydana gelen deprem felaketlerinin hemen ertesinde ortaya çıkan bir girişim sonucu kurulan Lozan Mübadilleri Vakfı (LMV)'na Türkiye'nin dört bir yanından yapılan başvuruların büyük çoğunluğu mübadele öncesi yaşanan yerleşim yerlerinin değiştirilen yeni adlarının ne olduğu ile ilgiliydi. Lozan Mübadilleri Vakfı'na gelen bu talepler bizleri bu konuda araştırma yapmaya sevk etti.

Çalışmamızın kapsamına giren mübadele bölgelerindeki 3739 yerleşim yerinden 2914'ünün adlarının değiştirildiğini saptadık. Bir başka deyişle mübadele kapsamına giren mevcut yerleşim yerlerinin %78'inin adları değiştirilmiştir.

Çalışmada bu günkü Yunanistan idari örgütlenmesi esas alınmıştır. Çalışma alanımıza giren 19 il (Nomos) için ayrı bir il haritası yapılmış, yerleşim yerlerinin eski ve yeni adları haritalarda birlikte gösterilmiştir. Her il haritasının başına eski ve yeni adların fihristleri konulmuştur. Eski adlar; fihristlerde ve haritalarda Türkçe söylenildiği şekilde, yeni adlar, Yunanca söylenildiği şekilde Latin alfabesi ile yazılmıştır...

Bu çalışmamızın aile büyüklerinin doğdukları toprakları ziyaret edecek olan tüm mübadil dostlara yardımcı bir rehber olmasını, Türkiye ve Yunanistan halkları arasındaki dostluk, sevgi ve işbirliğinin geliştirilmesini diliyorum.
Sefer Güvenç, İstanbul, Ekim 2010

Yıldırım Ağanoğlu'nun çalışma ile ilgili değerlendirmesi:
KUZEY YUNANISTAN YER ADLARI ATLASI…
Sivil toplum kuruluşları kültür, dayanışma, yardımlaşma vb. birçok fonksiyon icra ederler. Bunların en zorlarından biri kültür konusunda hizmet verebilmektir. Birçok derneğimizin isimlerinde “kültür” kelimesi geçmesine rağmen icraatlarında kültüre dair bir şeyler bulabilmek neredeyse imkânsızdır. Araştırmacıların, derneklere gidip coğrafi olarak derneğin ait oldukları yere ait bir kitap, makale, sesli kayıt bulabilmesi veyahut derneği açık bulması bile bir şanstır adeta. Lozan Mübadilleri Vakfı adından da anlaşılacağı gibi Türkiye ile Yunanistan'dan karşılıklı olarak nüfus değişimine tabi tutulan insanların dert ve problemleriyle ilgilenmeye çalışan bir vakıf. Adında kültür kelimesi geçmediğinden olsa gerek yaptıkları toplantılar, sempozyumlar ve çıkardıkları yayınlar ile hizmet vermeye çalışıyorlar. Bir kitap yayınlayabilmek başlı başına bir meseledir. Düşünce safhası, eylem safhası, basım aşamaları, yayınlanması, tanıtımı ve satılması. Bunların hepsi başlı başına bir sorundur. Bunun zorluklarını ise ancak bunları yaşayan yani damdan düşen biri gerçekten anlar!
En son çıkardıkları iki eser var. Birincisi “Mübadele Öncesi ve Sonrası Eski ve Yeni Adları ile KUZEYYUNANİSTAN YER ADLARI ATLASI” adını taşıyor. İkincisi ise "Hasretim İstanbul" projesi kapsamında İstanbul'u değişik tarihlerde değişik nedenlerle terk eden ve şu anda yaşamlarını Yunanistan'da sürdüren eski İstanbullu 47 Rum ile yapılan derinlemesine görüşmelerin özetlerini, özlemlerini ve proje kapsamında açılan sergi panolarını ihtiva eden Hasretim İstanbul adını taşıyor. Göç hangi millet ve din mensubunun başına gelirse gelsin trajik bir olaydır, demiştim Balkanların Makûs Talihi Göç isimli kitabımın önsözünde. Keşke Yunanistan'a giden Rumların yaptığı yayınlar kadar, Rumeli'den göç etmek zorunda bırakılanların hissettikleri de yeterince yansıtılabilse çeşitli yayınlarla. Ama henüz bizlerin acılarını, dertlerini dile getirebilen yeterince kitap yayınlanamadı. Yayınlananların sayısı ise hala bir elin parmaklarını dahi geçmiyor.
Ben LMV'nin çıkardığı bu iki kitaptan özellikle Yer Adları Atlası'na biraz daha önem veriyorum. Eser bu konudaki büyük bir boşluğu dolduruyor. İşimiz gücümüzün Rumeli olmasından dolayı, şahsıma yöneltilen soruların en çoğu “Benim babamın memleketi neresi? Adını biliyorum ama haritalarda bulamıyorum.”şeklindeydi. En azından şimdi biraz rahatladım. Yunanistan'dan göç edenlerden artık soranlar olursa, onları bu kitaba yönlendireceğim. Darısı diğer Balkan ülkelerinden göç edenlerin başına. İnşallah onlar da böyle büyük bir yükün altına girip bu kapsamda bir eser hazırlarlar.

Eser atlas boyutunda büyük boy ve 170 sayfa renkli olarak Türkçe-İngilizce olarak yayınlanmış. Kalın karton kapak, lüks kuşe kâğıt olarak kütüphanelerdeki eşsiz yerini almış. Derleme Sefer Güvenç'e ait.

Eserde bulunan haritalar yeniden çizilmiş ve Yer adları işaretlenmiş. Kasaba ya da köyün günümüzdeki yer ismi ise normal stilde yazılmış. Türkçe yer adları bold italik olarak hemen altında verilmiş. Beni en çok etkileyen ise yeşil renk ve yazıyla günümüzde terk edilen köylerin verilmesi oldu. Günümüzde ortadan kalkan yerleşim birimlerinin bile yazılması eseri hazırlarken gösterilen titizliğin bir örneği.

Haritalar dört ana başlıkta toplanmış: Doğu Makedonya ve Trakya Bölgesi, Orta Makedonya Bölgesi, Batı Makedonya Bölgesi ile Epir bölgesi. Bu bölümleri açtığınızda önce haritayı, hemen arkasında ise indeksini bulabiliyorsunuz. Kitabın sonuna koyulmuş olan Eski Adlar İndeksi ile Yeni Adlar İndeksi ise güzel bir düşünce. Bu bölümde aradığınız yer; ister eski ismi, isterse yeni ismiyle de olsa kolaylıkla bulmanızı sağlıyor.

Eserde bence göze çarpan tek eksiklik yekpare büyük boy bir Kuzey Yunanistan haritasının bulunmaması. Tüm paftaların bir arada görülebileceği ve katlanarak eserin arkasına koyulacak böyle bir harita eseri tamamlayan bir unsur olurdu.
Sefer Güvenç beye ve vakıf yetkililerine bir önerim olacak. Bu eser bir atlas olarak çok güzel. Emeği geçenlere, vakıf yetkililerine ve de özellikle Sefer Güvenç'in ellerine sağlık. Ancak daha yapacaklarınız bitmedi. Bu atlası bir kitap boyutuna getirip, insanların yanlarında daha rahat taşıyabilecekleri bir hale getirmeniz çok yerinde olur diye düşünüyorum. Böylece fiyat olarak maliyet düşer, daha çok insana ulaşır ve de en önemlisi vakfınızın Yunanistan'a yaptıkları gezilerde insanların bir el kitabı haline gelir. - H. YILDIRIM AĞANOĞLU, 25/11/2010

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat