#smrgSAHAF Modernizm, Evrensellik ve Birey: Çağdaş Ahlak Felsefesine Katkılar -

Stok Kodu:
1199006693
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
368 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1999
Çeviren:
Çev. Mehmet Küçük
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199006693
392857
Modernizm, Evrensellik ve Birey: Çağdaş Ahlak Felsefesine Katkılar -
Modernizm, Evrensellik ve Birey: Çağdaş Ahlak Felsefesine Katkılar - #smrgSAHAF
0.00
Modernlik projesinin dünya çapında krizin hem organik birer parçası hem de bu krize verilen birer yanıt olarak ortaya çıkan etik ve politik eleştirilerin yol açtığı kargaşa, tüm bunaltıcılığıyla yayılıyor. Dünyanın gitgide küçüldüğü bir konjonktürde, ulus-devletin kendi arkaik çevçevesini korumak için yürürlüğe koyduğu çatışmacı stratejiye alternatif üretemediğimiz Türkiye'de ise, bunaltı sözcüğü bile hafif kaçıyor. Dünya, küçük bir uzmanlar ya da seçkinler grubunun tekelindeki ***yasa koyucu akıl***ı mütevazılaştırarak, rasyonel yönetim idealinden vazgeçmeksizin yeryüzüne, sıradan yurttaş-öznelerin arasına indirmeye; kadınların eleştiri ve taleplerini dikkate alarak adalet sorunlarını kamu alanıyla sınırlandırmaktan vazgeçmenin yollarını bulmaya; evrenselci ahlakı, bireyin sırf insan sıfatıyla eşit saygı ve muameleye değer olması idealini somut bağlamlara oturtmaya; ***bizden / bizim gibi olmayan insanlar***la evrensel akıl, özerk birey gibi ahlaki ve politik ideallerden vazgeçmeksizin iletişim kurmaya çalışıyor. Peki, biz ne yapıyoruz? Böyle bir politik çoğrafyada, yine bu coğrafyanın kık yılda bir de olsa her şeye rağmen ortaya çıkardığı (ve yitirdiği) değerlerden birisi olan Şeyla Benhabib'in bu çalışması daha bir anlam kazanıyor. Biliyoruz, ***pratik felsefe***nin ***eylem felsefesi*** olarak tercüme edildiği ve ***eylem*** ile ***felsefe*** arasında bir ilişki kurmaya alışmamış bir entellektüel ortamda Benhabib'in cemaatçi düşünürlerle tartışmasını; postmodern itirazları babadan kalma ***olumsuzlayarak kapsama ve aşma*** usulüne pek benzemese de bu usulden ders almış bir çabayla alt etmesini kavramak zor olacaktır. ***Postmetafizik, etkileşimsel evrenselcilik*** ya da ***bağlam duyarlı akıl*** kavramlarını Türkiye'de Türkiye için düşünmeye çalışmak çok zahmetli, çok rizikolu olacaktır biliyoruz; ama politik ve kavramsal sözcük dağarımızı genişletme zahmetine katlanmadığımız takdirde, Türkiye'de bize zorla dayatılan deli gömleğini yırtıp atmanın imkansız olduğunu maalesef hep birlikte öğrenmek zorundayız. Üstelik, düşünsel çıtayı alabildiğine yükselten Benhabib'i okurken şu bizim eski ve tatlı tartışmamız ***evrenselden yerele, yerelden evrensele*** sorununu bu kez ***post***lar çerçevesinde yeniden düşünme imkanı da bu zorunluluğun bir ödülü olabilir. Dünya ölçeğinde düşünce üretmenin nasıl bir şey olduğunu merak edenlere... Zahmetli okumaları sahih düşünmenin olmazsa olmaz koşulu olarak görenlere...
Modernlik projesinin dünya çapında krizin hem organik birer parçası hem de bu krize verilen birer yanıt olarak ortaya çıkan etik ve politik eleştirilerin yol açtığı kargaşa, tüm bunaltıcılığıyla yayılıyor. Dünyanın gitgide küçüldüğü bir konjonktürde, ulus-devletin kendi arkaik çevçevesini korumak için yürürlüğe koyduğu çatışmacı stratejiye alternatif üretemediğimiz Türkiye'de ise, bunaltı sözcüğü bile hafif kaçıyor. Dünya, küçük bir uzmanlar ya da seçkinler grubunun tekelindeki ***yasa koyucu akıl***ı mütevazılaştırarak, rasyonel yönetim idealinden vazgeçmeksizin yeryüzüne, sıradan yurttaş-öznelerin arasına indirmeye; kadınların eleştiri ve taleplerini dikkate alarak adalet sorunlarını kamu alanıyla sınırlandırmaktan vazgeçmenin yollarını bulmaya; evrenselci ahlakı, bireyin sırf insan sıfatıyla eşit saygı ve muameleye değer olması idealini somut bağlamlara oturtmaya; ***bizden / bizim gibi olmayan insanlar***la evrensel akıl, özerk birey gibi ahlaki ve politik ideallerden vazgeçmeksizin iletişim kurmaya çalışıyor. Peki, biz ne yapıyoruz? Böyle bir politik çoğrafyada, yine bu coğrafyanın kık yılda bir de olsa her şeye rağmen ortaya çıkardığı (ve yitirdiği) değerlerden birisi olan Şeyla Benhabib'in bu çalışması daha bir anlam kazanıyor. Biliyoruz, ***pratik felsefe***nin ***eylem felsefesi*** olarak tercüme edildiği ve ***eylem*** ile ***felsefe*** arasında bir ilişki kurmaya alışmamış bir entellektüel ortamda Benhabib'in cemaatçi düşünürlerle tartışmasını; postmodern itirazları babadan kalma ***olumsuzlayarak kapsama ve aşma*** usulüne pek benzemese de bu usulden ders almış bir çabayla alt etmesini kavramak zor olacaktır. ***Postmetafizik, etkileşimsel evrenselcilik*** ya da ***bağlam duyarlı akıl*** kavramlarını Türkiye'de Türkiye için düşünmeye çalışmak çok zahmetli, çok rizikolu olacaktır biliyoruz; ama politik ve kavramsal sözcük dağarımızı genişletme zahmetine katlanmadığımız takdirde, Türkiye'de bize zorla dayatılan deli gömleğini yırtıp atmanın imkansız olduğunu maalesef hep birlikte öğrenmek zorundayız. Üstelik, düşünsel çıtayı alabildiğine yükselten Benhabib'i okurken şu bizim eski ve tatlı tartışmamız ***evrenselden yerele, yerelden evrensele*** sorununu bu kez ***post***lar çerçevesinde yeniden düşünme imkanı da bu zorunluluğun bir ödülü olabilir. Dünya ölçeğinde düşünce üretmenin nasıl bir şey olduğunu merak edenlere... Zahmetli okumaları sahih düşünmenin olmazsa olmaz koşulu olarak görenlere...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat