#smrgKİTABEVİ Mahşerin Kanlı Çiçekleri Çanakkale -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Alioğlu Matbaacılı
Dizi Adı:
Yakın Tarih 50
ISBN-10:
9786059011884
Stok Kodu:
1199170443
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
288 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199170443
556567
Mahşerin Kanlı Çiçekleri Çanakkale -
Mahşerin Kanlı Çiçekleri Çanakkale - #smrgKİTABEVİ
0.00
Yıl 1915;

… Yer gök top sesleriyle inliyordu. Her mermi düştüğünde ölenlerin kol, bacak, el, ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu. Bir gün önce şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarmış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde bir yumak gibi birbirine sarılmış tir, tir titriyorlardı. Onlar, bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı. Ancak, birden içlerinden biri avaz avaz bir marş söylemeye başladı!. "Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı. Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı. Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle vatana. Sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana." Biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar. Avaz avaz!.. Gözleri çakmak çakmak... Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı.

O an geldi. Birden yüzbaşı “Hücum!..” diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladı. Tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler. İşte o an, bir makineli yavruları biçiverdi. Başak taneleri gibi dökülüverdiler. Hepsi sipere geri düştüler…

Yıl 2014; Hey Çocuk, Sen Vatanın için ne yapıyorsun?

Yıl 1915;

… Yer gök top sesleriyle inliyordu. Her mermi düştüğünde ölenlerin kol, bacak, el, ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu. Bir gün önce şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarmış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde bir yumak gibi birbirine sarılmış tir, tir titriyorlardı. Onlar, bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı. Ancak, birden içlerinden biri avaz avaz bir marş söylemeye başladı!. "Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı. Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı. Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle vatana. Sütüm sana helal olmaz, saldırmazsan düşmana." Biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar. Avaz avaz!.. Gözleri çakmak çakmak... Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı.

O an geldi. Birden yüzbaşı “Hücum!..” diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladı. Tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler. İşte o an, bir makineli yavruları biçiverdi. Başak taneleri gibi dökülüverdiler. Hepsi sipere geri düştüler…

Yıl 2014; Hey Çocuk, Sen Vatanın için ne yapıyorsun?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat