#smrgSAHAF Leibniz'de Tanrı ve Ahlak -

Stok Kodu:
1199069016
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
144 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199069016
454940
Leibniz'de Tanrı ve Ahlak -
Leibniz'de Tanrı ve Ahlak - #smrgSAHAF
0.00
Çalışmamızın konusunu teşkil eden Leibniz, düşünce tarihinin yetiştirmiş olduğu en yaratıcı, en evrensel düşünürlerden birisidir. Leibniz yalnız bir filozof değil, aynı zamanda matematikçi, doğa bilgini, tarihçi, filolog, hukukçu ve teologtur. O, 'Aydınlanma Çağı'nın da habercisidir; çünkü "kültürün sonsuz bir ilerleme içinde olduğu"nu iddia etmektedir. Descartes ve Spinoza'dan farkı, teorik olgunlukla yetinmeyip pratikte de yer almasıdır. Leibniz'in hem teorideki, hem de pratikteki bu çok yönlülüğü bir uzlaşma, bir uyumlaştırma çabası ile daima birlikte ve baş başa gitmiştir. Leibniz, mezhepler arasındaki ayrılıkları uzlaştırmak istemiş; bu amaçla, bir akademiler birliği kurarak bütün bilimsel çalışmayı tek bir örgüt içinde toplayıp uyumlaştırmaya çalışmıştır. Ayrıca o, dil ayrılıklarını ortadan kaldıracak evrensel bir dil kurmaya gayret etmiş; bilimsel görüş ile din duygusunu uzlaştırmayı denemiştir. Felsefede de kendisine kadar gelmiş olan öğretilerin doğru yönlerini birleştiren, bunların karşıtlıklarını gideren bir sisteme varmayı göz önünde bulundurmuştur. Çünkü ona göre, her felsefî sistemin haklı olan bir yönü vardır. Leibniz'in sisteminde matematik-mekanist doğa görüşü ile Descartes ve Spinoza'nın reddetmiş oldukları teleolojik doğa görüşü birlikte bulunmaktadır. Ayrıca bu sistemde, fizikçinin düşünüşü tarihî düşünüş ile tamamlanmakta; üniversalizm ile individüalizm birleştirilmektedir. (Önsözden)
Çalışmamızın konusunu teşkil eden Leibniz, düşünce tarihinin yetiştirmiş olduğu en yaratıcı, en evrensel düşünürlerden birisidir. Leibniz yalnız bir filozof değil, aynı zamanda matematikçi, doğa bilgini, tarihçi, filolog, hukukçu ve teologtur. O, 'Aydınlanma Çağı'nın da habercisidir; çünkü "kültürün sonsuz bir ilerleme içinde olduğu"nu iddia etmektedir. Descartes ve Spinoza'dan farkı, teorik olgunlukla yetinmeyip pratikte de yer almasıdır. Leibniz'in hem teorideki, hem de pratikteki bu çok yönlülüğü bir uzlaşma, bir uyumlaştırma çabası ile daima birlikte ve baş başa gitmiştir. Leibniz, mezhepler arasındaki ayrılıkları uzlaştırmak istemiş; bu amaçla, bir akademiler birliği kurarak bütün bilimsel çalışmayı tek bir örgüt içinde toplayıp uyumlaştırmaya çalışmıştır. Ayrıca o, dil ayrılıklarını ortadan kaldıracak evrensel bir dil kurmaya gayret etmiş; bilimsel görüş ile din duygusunu uzlaştırmayı denemiştir. Felsefede de kendisine kadar gelmiş olan öğretilerin doğru yönlerini birleştiren, bunların karşıtlıklarını gideren bir sisteme varmayı göz önünde bulundurmuştur. Çünkü ona göre, her felsefî sistemin haklı olan bir yönü vardır. Leibniz'in sisteminde matematik-mekanist doğa görüşü ile Descartes ve Spinoza'nın reddetmiş oldukları teleolojik doğa görüşü birlikte bulunmaktadır. Ayrıca bu sistemde, fizikçinin düşünüşü tarihî düşünüş ile tamamlanmakta; üniversalizm ile individüalizm birleştirilmektedir. (Önsözden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat