#smrgKİTABEVİ Kusursuzluk Çabası ve Yetersizlik Duygusu: Adler Psikolojisi Üzerine Düşünceler, Yorumlar, Eleştiriler - 2015

Kondisyon:
Yeni
ISBN-10:
9786050204780
Hazırlayan:
Ahmet Aydoğan, Editör : Levent Çeviker
Stok Kodu:
1199017760
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
200 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
0,00
1199017760
403881
Kusursuzluk Çabası ve Yetersizlik Duygusu: Adler Psikolojisi Üzerine Düşünceler, Yorumlar, Eleştiriler -        2015
Kusursuzluk Çabası ve Yetersizlik Duygusu: Adler Psikolojisi Üzerine Düşünceler, Yorumlar, Eleştiriler - 2015 #smrgKİTABEVİ
0.00
Eskinin simyacılarının metalleri imbikten geçirmek suretiyle arıtıp damıtmaya ve böylelikle bütün metallerin olmak için çabaladıkları şeye oluş süreçlerini kısaltmaya çalışırken ince bir sanat ve yüksek bir maharetle sürdürdükleri uğraş aslında insanın olgunlaşma ve gerçekleşme sürecine de ışık tutar. Onlar içyapıları bir dengeye varmadığı için kendisine her şeyin bulaşmasına geçit veren kararsız metalleri, dolayısıyla gerektiği gibi nefis tezkiyesi yapmadığından ötürü, kendisine her türlü kötülüğün, habisliğin kolaylıkla sirayet edebileceği ham insanı, altın gibi kusursuz metale, yani bir ölçü ve denge insanı olan "kâmil insan"a çevirmenin arayışı içindeydiler.

İnsanın zayıflık ve kusurlarından arınarak aşkla sabırla olgunlaşmanın geçitlerini aradığı bu çileli ve meşakkatli yolculuğunda ele alınması gereken ölçek budur ve daha küçüğü veya daha darı sağaltacağına, onaracağına kaçınılmaz olarak bozacak, ifsat edecektir. İnsanın içinde barındırdığı birbirine zıt eğilimleri hesaba katmadan, hangisinin hangi tarafa ve ne maksatla çektiğine kafa yormadan, bu zor işi laf kalabalığına boğarak "yönetmeye" kalkan zamane safsatacıları bu cümledendir. Onlar önlerine çıkan her şeyi izahı derinlerde yatan tuhaf yönetme takıntısıyla "yönetilecek" şey olarak görür ve bir neuro-linguistic programming önererek hep olduğu gibi işi burada da kolaycılığa vururlar.

Kitap, sunuş yazılarıyla bu nevi safsataların arkasında yatan kafa yapısını bütün çıplaklığıyla teşhir ediyor ve bu minvalde bilhassa "pazarlamacı zihniyet"e keskin eleştiriler yöneltiyor. (Tanıtım Bülteninden)

Eskinin simyacılarının metalleri imbikten geçirmek suretiyle arıtıp damıtmaya ve böylelikle bütün metallerin olmak için çabaladıkları şeye oluş süreçlerini kısaltmaya çalışırken ince bir sanat ve yüksek bir maharetle sürdürdükleri uğraş aslında insanın olgunlaşma ve gerçekleşme sürecine de ışık tutar. Onlar içyapıları bir dengeye varmadığı için kendisine her şeyin bulaşmasına geçit veren kararsız metalleri, dolayısıyla gerektiği gibi nefis tezkiyesi yapmadığından ötürü, kendisine her türlü kötülüğün, habisliğin kolaylıkla sirayet edebileceği ham insanı, altın gibi kusursuz metale, yani bir ölçü ve denge insanı olan "kâmil insan"a çevirmenin arayışı içindeydiler.

İnsanın zayıflık ve kusurlarından arınarak aşkla sabırla olgunlaşmanın geçitlerini aradığı bu çileli ve meşakkatli yolculuğunda ele alınması gereken ölçek budur ve daha küçüğü veya daha darı sağaltacağına, onaracağına kaçınılmaz olarak bozacak, ifsat edecektir. İnsanın içinde barındırdığı birbirine zıt eğilimleri hesaba katmadan, hangisinin hangi tarafa ve ne maksatla çektiğine kafa yormadan, bu zor işi laf kalabalığına boğarak "yönetmeye" kalkan zamane safsatacıları bu cümledendir. Onlar önlerine çıkan her şeyi izahı derinlerde yatan tuhaf yönetme takıntısıyla "yönetilecek" şey olarak görür ve bir neuro-linguistic programming önererek hep olduğu gibi işi burada da kolaycılığa vururlar.

Kitap, sunuş yazılarıyla bu nevi safsataların arkasında yatan kafa yapısını bütün çıplaklığıyla teşhir ediyor ve bu minvalde bilhassa "pazarlamacı zihniyet"e keskin eleştiriler yöneltiyor. (Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat