#smrgKİTABEVİ Kusursuz Kadının Peşinde: Psikanalitik Öyküler 3 - 2003
Bir adam:
Hamilton...
57 yaşında... Uç anne ile geçen ve fiziksel tacize uğradığı bir çocukluk... Sık sık yollandığı işkence odası...
Erişkinlikte önüne geçemediği bir "kusursuz" kadın arayışı... Telefon defterinde kayıtlı 100 kadın...
Sigara, içki ya da kumar değil, "kadın bağımlısı" bir adam. Vamık D. Volkan diyor ki:
Bu kitap "insan yıllarca haftada dört beş kez psikanaliste giderse neler olur"u merak eden herkes için yazıldı. Ayrıca psikanaliz eğitimi verenler ve alanlar için de bir "eğitim gereci" olarak kullanılabilir.
Hamilton'un belirtileri ve davranış örüntülerinin birçoğu uçlarda gezinse de, sanırım bütün okurlar tıpkı benim gibi, Hamilton'da kendilerinden bir parça bulacaktır. Onun öyküsü evrensel bir öyküdür ve bize çocukluk yaşantılarının (özellikle de örseleyici olanların), yaşamın ilk yıllarında tacizkâr anne-babayla ya da ortamdaki diğer insanlarla kurulan özel ilişkilerin ve bunların yanında atalarımızın başından geçmiş tarihsel olayların kişiliklerimizi nasıl şekillendirdiğini öğretir. Bu bize, anne babamızı ve hangi tarihsel olayların içine doğduğumuzu seçemeyeceğimizi bir kez daha anımsatır. Bununla birlikte, kendi çocuklarımıza karşı davranışlarımızın bütün sorumluluğunu üstlenebilir ve onların çocuk Hamilton'un sık sık gönderildiği "işkence odasını" tanımamalarını sağlayabiliriz.
Umarım benim gibi, okur da Hamilton'un iyileşmek için büyük cesaretle verdiği savaşıma hayran kalacak ve duygulanacaktır.
Bir adam:
Hamilton...
57 yaşında... Uç anne ile geçen ve fiziksel tacize uğradığı bir çocukluk... Sık sık yollandığı işkence odası...
Erişkinlikte önüne geçemediği bir "kusursuz" kadın arayışı... Telefon defterinde kayıtlı 100 kadın...
Sigara, içki ya da kumar değil, "kadın bağımlısı" bir adam. Vamık D. Volkan diyor ki:
Bu kitap "insan yıllarca haftada dört beş kez psikanaliste giderse neler olur"u merak eden herkes için yazıldı. Ayrıca psikanaliz eğitimi verenler ve alanlar için de bir "eğitim gereci" olarak kullanılabilir.
Hamilton'un belirtileri ve davranış örüntülerinin birçoğu uçlarda gezinse de, sanırım bütün okurlar tıpkı benim gibi, Hamilton'da kendilerinden bir parça bulacaktır. Onun öyküsü evrensel bir öyküdür ve bize çocukluk yaşantılarının (özellikle de örseleyici olanların), yaşamın ilk yıllarında tacizkâr anne-babayla ya da ortamdaki diğer insanlarla kurulan özel ilişkilerin ve bunların yanında atalarımızın başından geçmiş tarihsel olayların kişiliklerimizi nasıl şekillendirdiğini öğretir. Bu bize, anne babamızı ve hangi tarihsel olayların içine doğduğumuzu seçemeyeceğimizi bir kez daha anımsatır. Bununla birlikte, kendi çocuklarımıza karşı davranışlarımızın bütün sorumluluğunu üstlenebilir ve onların çocuk Hamilton'un sık sık gönderildiği "işkence odasını" tanımamalarını sağlayabiliriz.
Umarım benim gibi, okur da Hamilton'un iyileşmek için büyük cesaretle verdiği savaşıma hayran kalacak ve duygulanacaktır.