#smrgKİTABEVİ Kliniğin Doğuşu -

Stok Kodu:
1199032320
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
239 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2014
Çeviren:
Şule Ünsaldı
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199032320
418408
Kliniğin Doğuşu -
Kliniğin Doğuşu - #smrgKİTABEVİ
0.00
“Burada girişilen araştırma, tüm kuralcı niyetlerin dışında, söz konusu olanın, modern zamanın onu bildiği şekliyle tıbbi deney imkanının koşullarını belirlemek olması ölçüsünde hem tarihsel hem eleştirel olması kararlaştırılmış bir projedir.

Bu kitap, kesin olarak, bir tıp için, diğerine karşı ya da tıbba karşı, bir tıp yokluğu için yazılmadı. Burada da, diğerlerinde olduğu gibi, söylemin derinliği içinden tarihinin koşullarını çıkarmayı deneyen bir çalışma söz konusu.

İnsanların söylediği şeyler içinde, önemli olan, daha çok, onların berisinde ya da ötesinde ne düşünmüş olabilecekleri değil, daha baştan, onları kalan zaman için, yeni söylemlere ve onları dönüştürme görevine sonsuza dek açık hale getirerek sistemleştiren şeydir.”

Michel Foucault

Tıp daha insanlığın şafağında her bir kibirli inançtan önce her sistemden önce kendi bütünlüğünde insan bedenindeki ıstırapla bu ıstırabı hafifleten şey arasındaki dolaysız ilişki sürecinin kendisiydi. Klinik ise tıp tarihindeki bütün olguları ve tıbbi zamanı vakalar bilgisinin birikimleri birbirine bağlayarak modern tıbbın 18. yüzyıl sonundaki doğumuna neden olmuştu. Klinik henüz bilinmeyen bir hakikati keşfetmeye yarayan bir araç değildir daha önce ulaşılan bir hakikati düzenlenmenin ve onu sistematik olarak ortaya çıkmak üzere sergilemenin belli bir yoludur. Kurum olarak klinik kurulduğu ve düzenlendiği biçimiyle önceden beri var olan tıbbi bilgi formlarından türemiştir tıbbi bilgide kendi gücüyle genel bir değişikliğe yol açamaz kendi kendine yeni nesneler keşfedemez yeni kavramlar oluşturamaz ve tıbbi bakışı başka türlü düzenleyemez. Tıbbi söylemin belli bir biçimini geliştirir ve düzenler ama yeni bir söylemler ve uygulamalar bütünü icat edemez. Klinik zorunlu olarak birleşmiş olan iki nüfuz alanını kapsar Hastanenin nüfuz alanı ve öğretimin nüfuz alanı. Tıbbi deneyin konusunun kolektif yapısı hastane alanının kolektif karakteri Klinik bu iki bütünlüğün buluşma noktasında yerleşmiştir. Kliniğin bir kurum olarak ortaya çıkması ve yerleşmesi için Tıbbi deneyimin bütünü ile özdeşleşmesi gerekecekti. Dolayısıyla yeni güçlerle silahlanmak ve kendi keşif hareketi için özgürleşmek zorundaydı. Ve kliniğin bu yeni tanımı hastane alanının yeniden düzenlenmesine bağlıdır. Bu yeni düzenleme hastanelerin ve tıbbın imtiyazlarının da öteki toplumsal kurumsal imtiyazlar gibi muhafaza edilmesini öngörüyordu.

“Burada girişilen araştırma, tüm kuralcı niyetlerin dışında, söz konusu olanın, modern zamanın onu bildiği şekliyle tıbbi deney imkanının koşullarını belirlemek olması ölçüsünde hem tarihsel hem eleştirel olması kararlaştırılmış bir projedir.

Bu kitap, kesin olarak, bir tıp için, diğerine karşı ya da tıbba karşı, bir tıp yokluğu için yazılmadı. Burada da, diğerlerinde olduğu gibi, söylemin derinliği içinden tarihinin koşullarını çıkarmayı deneyen bir çalışma söz konusu.

İnsanların söylediği şeyler içinde, önemli olan, daha çok, onların berisinde ya da ötesinde ne düşünmüş olabilecekleri değil, daha baştan, onları kalan zaman için, yeni söylemlere ve onları dönüştürme görevine sonsuza dek açık hale getirerek sistemleştiren şeydir.”

Michel Foucault

Tıp daha insanlığın şafağında her bir kibirli inançtan önce her sistemden önce kendi bütünlüğünde insan bedenindeki ıstırapla bu ıstırabı hafifleten şey arasındaki dolaysız ilişki sürecinin kendisiydi. Klinik ise tıp tarihindeki bütün olguları ve tıbbi zamanı vakalar bilgisinin birikimleri birbirine bağlayarak modern tıbbın 18. yüzyıl sonundaki doğumuna neden olmuştu. Klinik henüz bilinmeyen bir hakikati keşfetmeye yarayan bir araç değildir daha önce ulaşılan bir hakikati düzenlenmenin ve onu sistematik olarak ortaya çıkmak üzere sergilemenin belli bir yoludur. Kurum olarak klinik kurulduğu ve düzenlendiği biçimiyle önceden beri var olan tıbbi bilgi formlarından türemiştir tıbbi bilgide kendi gücüyle genel bir değişikliğe yol açamaz kendi kendine yeni nesneler keşfedemez yeni kavramlar oluşturamaz ve tıbbi bakışı başka türlü düzenleyemez. Tıbbi söylemin belli bir biçimini geliştirir ve düzenler ama yeni bir söylemler ve uygulamalar bütünü icat edemez. Klinik zorunlu olarak birleşmiş olan iki nüfuz alanını kapsar Hastanenin nüfuz alanı ve öğretimin nüfuz alanı. Tıbbi deneyin konusunun kolektif yapısı hastane alanının kolektif karakteri Klinik bu iki bütünlüğün buluşma noktasında yerleşmiştir. Kliniğin bir kurum olarak ortaya çıkması ve yerleşmesi için Tıbbi deneyimin bütünü ile özdeşleşmesi gerekecekti. Dolayısıyla yeni güçlerle silahlanmak ve kendi keşif hareketi için özgürleşmek zorundaydı. Ve kliniğin bu yeni tanımı hastane alanının yeniden düzenlenmesine bağlıdır. Bu yeni düzenleme hastanelerin ve tıbbın imtiyazlarının da öteki toplumsal kurumsal imtiyazlar gibi muhafaza edilmesini öngörüyordu.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat