#smrgSAHAF Kasabanın En Güzel Kızı: Sevimli Bir Aşk Hikâyesi -

Stok Kodu:
1199169277
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
224 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2016
Çeviren:
Avi Pardo
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199169277
555406
Kasabanın En Güzel Kızı: Sevimli Bir Aşk Hikâyesi -
Kasabanın En Güzel Kızı: Sevimli Bir Aşk Hikâyesi - #smrgSAHAF
0.00
“Sahile götürdüm onu o gün. Yaz henüz başlamamıştı, hafta sonuydu, tenhaydı sahil. Harikuladeydi. Berduşlar paçavraları ile kuma uzanmışlardı. Bazıları taş banklara oturmuş şişeyi paylaşıyorlardı. Martılar telaşsız ve aptal uçuşlarındaydılar. Yetmişlik-seksenlik karılar kocaları öldükten sonra kendilerine kalacak evleri satıp satmamayı tartışıyorlardı. Her şeye rağmen huzur vardı havada. Denize doğru yürüdük. Çok az konuşarak. Mutluyduk birlikte. İki sandviç, biraz cips ve içecek bir şeyler aldım. Kuma uzanıp atıştırdık. Birbirimize sarılıp uyuduk bir süre. Sevişmekten bile güzeldi sanki. Gerilimsiz bir birlikte akış. Uyandıktan bir süre sonra eve döndük. Yemek pişirdim. Yemekten sonra birlikte oturmayı teklif ettim. Bir şey söylemeden uzun uzun baktı bana. Sonra yumuşak bir sesle, "Olmaz," dedi. Onu bara bıraktım, çıkmadan önce eline bir içki tutuşturdum. Bir ambalaj fabrikasında iş buldum. Hafta öyle geçti.”

Kasabanın En Güzel Kızı'nda yer alan öyküleri, Charles Bukowski'nin haklı şöhretini kazanmasının en iyi örnekleri sayılıyor. Bukowski bu öykülerde kendi hayatından yola çıkarak, kaybedenlerin dünyasına, ayyaşlar, kaçıklar, düzenbazlar, fahişelerden oluşan bir dünyaya kendine has farklı bir mercekten bakıyor ve her şeyi olabildiğince açık ve net anlatıyor.

“Sahile götürdüm onu o gün. Yaz henüz başlamamıştı, hafta sonuydu, tenhaydı sahil. Harikuladeydi. Berduşlar paçavraları ile kuma uzanmışlardı. Bazıları taş banklara oturmuş şişeyi paylaşıyorlardı. Martılar telaşsız ve aptal uçuşlarındaydılar. Yetmişlik-seksenlik karılar kocaları öldükten sonra kendilerine kalacak evleri satıp satmamayı tartışıyorlardı. Her şeye rağmen huzur vardı havada. Denize doğru yürüdük. Çok az konuşarak. Mutluyduk birlikte. İki sandviç, biraz cips ve içecek bir şeyler aldım. Kuma uzanıp atıştırdık. Birbirimize sarılıp uyuduk bir süre. Sevişmekten bile güzeldi sanki. Gerilimsiz bir birlikte akış. Uyandıktan bir süre sonra eve döndük. Yemek pişirdim. Yemekten sonra birlikte oturmayı teklif ettim. Bir şey söylemeden uzun uzun baktı bana. Sonra yumuşak bir sesle, "Olmaz," dedi. Onu bara bıraktım, çıkmadan önce eline bir içki tutuşturdum. Bir ambalaj fabrikasında iş buldum. Hafta öyle geçti.”

Kasabanın En Güzel Kızı'nda yer alan öyküleri, Charles Bukowski'nin haklı şöhretini kazanmasının en iyi örnekleri sayılıyor. Bukowski bu öykülerde kendi hayatından yola çıkarak, kaybedenlerin dünyasına, ayyaşlar, kaçıklar, düzenbazlar, fahişelerden oluşan bir dünyaya kendine has farklı bir mercekten bakıyor ve her şeyi olabildiğince açık ve net anlatıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat