#smrgSAHAF Karganı Bağışla -

Hazırlayan:
Sevengül Sönmez
Stok Kodu:
1199046443
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
240 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199046443
432440
Karganı Bağışla -
Karganı Bağışla - #smrgSAHAF
0.00
Türk edebiyatının parlak zirvesi Sait Faik Abasıyanık, bir öykünün sonunda “yazmasam deli olacaktım” diyordu. Roman, deneme, şiir ve çok sayıda mektup, ama en çok da öykü yazdı.

Orhan Veli, Yaşar Nabi Nayır, Orhan Kemal, Naim Tirali, Tarık Buğra, Fazıl Hüsnü Dağlarca başta olmak üzere, birçok yazar dostunun yanı sıra yakınlarına yazdığı ve onlardan gelen mektup ve kartpostallar; dönemin edebiyat dünyasına, Sait Faik'in ayrıntılarını pek de bilemediğimiz hayatına ışık tutuyor.

Bu kitapta yer alan 70 mektup ve 54 kartpostalın büyük çoğunluğu ilk kez gün ışığına çıkıyor. Sait Faik Abasıyanık'ı bir parça daha aydınlatıyor.

''Hikâyelerimde şiir kokusu var diyorsunuz. Bir iki tane de şiir yazdım. İçinde hikâye kokuları var dediler. Demek ki ben ne bir hikâyeciyim ne de bir şair. İkisi ortası acayip bir şey. Ne yapalım beni de böyle kabul edin. (103)

...Seni ben, karga, ihtiyar, güngörmüş, kısık bir ses gibi seviyorum. Ağır, düşünceli, güzel kafan, o yarı külhanbeyi yürüyüşün, o ana, o ciddi, o sevince bir karga gibi sevecen halin... Ben sensiz edemem. Yürüyüşünü görmeliyim. Dudağın gözlerinle beraber kızsın, gülsün, konuşsun. Alnın alnımla düşünsün. Her şeye, Allah'a, kargalara, kurbağalara şükrederim. Seni tanıdığım için dünyanın en bahtiyar insanıyım. Seni sevmekle iftihar ediyorum. Beni sevmemenle de iftihar ederim. Yanında hiçliğimi duyduğum, onu sevmekle gururlandığım...'' (115)

Türk edebiyatının parlak zirvesi Sait Faik Abasıyanık, bir öykünün sonunda “yazmasam deli olacaktım” diyordu. Roman, deneme, şiir ve çok sayıda mektup, ama en çok da öykü yazdı.

Orhan Veli, Yaşar Nabi Nayır, Orhan Kemal, Naim Tirali, Tarık Buğra, Fazıl Hüsnü Dağlarca başta olmak üzere, birçok yazar dostunun yanı sıra yakınlarına yazdığı ve onlardan gelen mektup ve kartpostallar; dönemin edebiyat dünyasına, Sait Faik'in ayrıntılarını pek de bilemediğimiz hayatına ışık tutuyor.

Bu kitapta yer alan 70 mektup ve 54 kartpostalın büyük çoğunluğu ilk kez gün ışığına çıkıyor. Sait Faik Abasıyanık'ı bir parça daha aydınlatıyor.

''Hikâyelerimde şiir kokusu var diyorsunuz. Bir iki tane de şiir yazdım. İçinde hikâye kokuları var dediler. Demek ki ben ne bir hikâyeciyim ne de bir şair. İkisi ortası acayip bir şey. Ne yapalım beni de böyle kabul edin. (103)

...Seni ben, karga, ihtiyar, güngörmüş, kısık bir ses gibi seviyorum. Ağır, düşünceli, güzel kafan, o yarı külhanbeyi yürüyüşün, o ana, o ciddi, o sevince bir karga gibi sevecen halin... Ben sensiz edemem. Yürüyüşünü görmeliyim. Dudağın gözlerinle beraber kızsın, gülsün, konuşsun. Alnın alnımla düşünsün. Her şeye, Allah'a, kargalara, kurbağalara şükrederim. Seni tanıdığım için dünyanın en bahtiyar insanıyım. Seni sevmekle iftihar ediyorum. Beni sevmemenle de iftihar ederim. Yanında hiçliğimi duyduğum, onu sevmekle gururlandığım...'' (115)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat