#smrgSAHAF Japon Zihniyeti -

Stok Kodu:
1199162904
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
180 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199162904
549058
Japon Zihniyeti -
Japon Zihniyeti - #smrgSAHAF
0.00
Japonca'da ; 'hanaşi coozu-va, kikicoozu' deyişi, iyi konuşmasını bilen kişinin aynı zamanda iyi bir dinleyici de olduğunu vurgulamaktadır. Çay sanatı (sadoo) insana sukunetin, 'sessizliğin sesi'ni dinlemeyi öğretmektedir. Ancak bu sukunet, sessizlik hiçbirşeyin olmadığı sessizlik değildir. Sessizlik yüzeysel olarak sessizlik olarak nitelendirilse de ardında devasa evrenin tüm varlığıyla haykırışı duyulmaktadır. Bu sesi duymak için değil, bu sesin ne dediğini duyma isteğiyle sessizliğe kulak verilmelidir.

Onitsura Ueşima (1661-1738) bir şiirinde şöyle der;

'Vadideki nehrin suyu, kayalar, hepsi şiir okuyorlar. Dinle bak, şu dağdaki kiraz çiçeği ne diyor!' Norinaga Motoori'ye göre, şiir, gönlün coşkusundan çıkan sestir. Herşeyin sesi şiir gibidir. Kitaroo Nişida; 'Doğu kültürünün temelinde, şekilsiz şeyin şeklini görme, sessiz şeyin sesini duyma gibi bir özellik yatmaktadır' der. 1199162904, Günhan Özhan, Japon Zihniyeti - , Hitabevi Yayınları, , , #smrgTELİF, Felsefe, Japon Düşüncesi, , , , , , , 0 1 14x21 175 s. Ankara 2014 1 Karton Kapak Kuşe Kağıt Türkçe 6 0 KİTAP 162905 1199162905 #smrgKİTABEVİ Korsanlıktan Siyasal İslam'a: Cezayir'de Siyasal ve Toplumsal Değişim - 99 30,00 30 TL 1 y Politika / Siyaset Ali Maskan Hitabevi Yayınları http://cloud.dokuzsoft.com/1199162905.jpg 1990'larda Cezayir'de ve 2010'da bazı Arap ülkelerinde yaşananları anlamak için ülkelerin tarihsel olarak siyasal ve toplumsal gelişmelerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Çalışma, 1990 sonrasını daha iyi anlayabilmek adına, Cezayir'in tarihsel süreçte siyasal ve toplumsal gelişmelerini ortaya koymaya çalışmıştır.

İslam coğrafyasında yüzyıllardır süren bu çatışmalar, yakın bir zamana kadar, fiili müdahaleler şeklinde kendini göstermekteydi. Ancak, bu coğrafyada, 20. yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın başlarında dışarıdan sıcak müdahaleler yerine iç çatışmaların daha yoğun olarak gündeme geldiğini görmekteyiz. Bu aslında bize, sürecin yeni bir döneme girdiğini de göstermektedir. 21. yüzyıldan itibaren daha net bir şekilde islam coğrafyasındaki toplulukların kendi iç çekişmelerinden kaynaklanan sıcak çatışmalar yaşadığı görülmektedir. Orta ve uzun vadeli dönemlerde ise "siyasal" sorunların yerini "din (islam)" merkezli sorunların alacağı düşünülmektedir. "

Japonca'da ; 'hanaşi coozu-va, kikicoozu' deyişi, iyi konuşmasını bilen kişinin aynı zamanda iyi bir dinleyici de olduğunu vurgulamaktadır. Çay sanatı (sadoo) insana sukunetin, 'sessizliğin sesi'ni dinlemeyi öğretmektedir. Ancak bu sukunet, sessizlik hiçbirşeyin olmadığı sessizlik değildir. Sessizlik yüzeysel olarak sessizlik olarak nitelendirilse de ardında devasa evrenin tüm varlığıyla haykırışı duyulmaktadır. Bu sesi duymak için değil, bu sesin ne dediğini duyma isteğiyle sessizliğe kulak verilmelidir.

Onitsura Ueşima (1661-1738) bir şiirinde şöyle der;

'Vadideki nehrin suyu, kayalar, hepsi şiir okuyorlar. Dinle bak, şu dağdaki kiraz çiçeği ne diyor!' Norinaga Motoori'ye göre, şiir, gönlün coşkusundan çıkan sestir. Herşeyin sesi şiir gibidir. Kitaroo Nişida; 'Doğu kültürünün temelinde, şekilsiz şeyin şeklini görme, sessiz şeyin sesini duyma gibi bir özellik yatmaktadır' der. 1199162904, Günhan Özhan, Japon Zihniyeti - , Hitabevi Yayınları, , , #smrgTELİF, Felsefe, Japon Düşüncesi, , , , , , , 0 1 14x21 175 s. Ankara 2014 1 Karton Kapak Kuşe Kağıt Türkçe 6 0 KİTAP 162905 1199162905 #smrgKİTABEVİ Korsanlıktan Siyasal İslam'a: Cezayir'de Siyasal ve Toplumsal Değişim - 99 30,00 30 TL 1 y Politika / Siyaset Ali Maskan Hitabevi Yayınları http://cloud.dokuzsoft.com/1199162905.jpg 1990'larda Cezayir'de ve 2010'da bazı Arap ülkelerinde yaşananları anlamak için ülkelerin tarihsel olarak siyasal ve toplumsal gelişmelerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Çalışma, 1990 sonrasını daha iyi anlayabilmek adına, Cezayir'in tarihsel süreçte siyasal ve toplumsal gelişmelerini ortaya koymaya çalışmıştır.

İslam coğrafyasında yüzyıllardır süren bu çatışmalar, yakın bir zamana kadar, fiili müdahaleler şeklinde kendini göstermekteydi. Ancak, bu coğrafyada, 20. yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın başlarında dışarıdan sıcak müdahaleler yerine iç çatışmaların daha yoğun olarak gündeme geldiğini görmekteyiz. Bu aslında bize, sürecin yeni bir döneme girdiğini de göstermektedir. 21. yüzyıldan itibaren daha net bir şekilde islam coğrafyasındaki toplulukların kendi iç çekişmelerinden kaynaklanan sıcak çatışmalar yaşadığı görülmektedir. Orta ve uzun vadeli dönemlerde ise "siyasal" sorunların yerini "din (islam)" merkezli sorunların alacağı düşünülmektedir. "

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat