#smrgSAHAF İsmail -

Stok Kodu:
1199006063
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
307 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1999
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199006063
392227
İsmail -
İsmail - #smrgSAHAF
0.00
Tarihçi kimliği ve Alevilik üstüne yaptığı kapsamlı araştırmalarla tanındığı kadar romancılığıyla da büyük beğeni toplayan Reha Çamuroğlu'nun çok konuşulan romanı İsmail Everest Yayınları'ında.

İsmail, okuru on beşinci yüzyılın dünyasına götürüyor. Şah İsmail'in doğumuyla başlayan olaylar, bir tarikatın devlete dönüşmesi ve yaşanan kanlı süreç... İsmail, hayatın akışının kırıldığı noktalardan birinde, belirleyici bir ismin öyküsü olduğu kadar, tarihin yeniden yazıldığı bir süreci de dile getiriyor.

"Bir süre, elinde kesik baş, öylece oturdu. İmam Hüseyin'in kesik başının konuştuğunu, Yezid'in muhafızlarını küle çevirdiğini herkes bilirdi. Babası da aynı soydan geldiğine, ulu bir şeyh ve üstelik onun gibi bir şehit olduğuna göre, onun da konuşabilir olması lazımdı. Gülabi'nin kızını iyileştirmesine aldırmamıştı, çünkü bu kadar küçük bir şey babası gibi biri için önemsiz, bir ayrıntıydı. Hayır, babası kesinlikle konuşabilirdi, ama kendisiyle konuşmuyordu. Niçin kendisiyle konuşmuyordu? Bu kez kesik başa döndü, azarlayıcı ve tehditkar bir sesle, 'Konuş, konuşmanı bekliyorum, yoksa seni gömerim dedi. Sonra yaptığına pişman oldu. Sadık bir oğul, şehit babasını azarlar mıydı? Bir süre pişmanlığıyla oturdu ve kadehini pişmanlığına kaldırdı. Kafası arı kovanı gibi uğulduyor, ama bal yapan arılar gibi de çalışıyordu. Birden, 'Ne belli kimin baba ve kimin oğul olduğu' dedi. Gerçekten de ne belliydi?"

İsmail, bir tarikatın devlete, bir şeyhin şaha dönüşümünün ve bu sürecin insanda neden olduğu yıkımın anlatısı...

Tarihçi kimliği ve Alevilik üstüne yaptığı kapsamlı araştırmalarla tanındığı kadar romancılığıyla da büyük beğeni toplayan Reha Çamuroğlu'nun çok konuşulan romanı İsmail Everest Yayınları'ında.

İsmail, okuru on beşinci yüzyılın dünyasına götürüyor. Şah İsmail'in doğumuyla başlayan olaylar, bir tarikatın devlete dönüşmesi ve yaşanan kanlı süreç... İsmail, hayatın akışının kırıldığı noktalardan birinde, belirleyici bir ismin öyküsü olduğu kadar, tarihin yeniden yazıldığı bir süreci de dile getiriyor.

"Bir süre, elinde kesik baş, öylece oturdu. İmam Hüseyin'in kesik başının konuştuğunu, Yezid'in muhafızlarını küle çevirdiğini herkes bilirdi. Babası da aynı soydan geldiğine, ulu bir şeyh ve üstelik onun gibi bir şehit olduğuna göre, onun da konuşabilir olması lazımdı. Gülabi'nin kızını iyileştirmesine aldırmamıştı, çünkü bu kadar küçük bir şey babası gibi biri için önemsiz, bir ayrıntıydı. Hayır, babası kesinlikle konuşabilirdi, ama kendisiyle konuşmuyordu. Niçin kendisiyle konuşmuyordu? Bu kez kesik başa döndü, azarlayıcı ve tehditkar bir sesle, 'Konuş, konuşmanı bekliyorum, yoksa seni gömerim dedi. Sonra yaptığına pişman oldu. Sadık bir oğul, şehit babasını azarlar mıydı? Bir süre pişmanlığıyla oturdu ve kadehini pişmanlığına kaldırdı. Kafası arı kovanı gibi uğulduyor, ama bal yapan arılar gibi de çalışıyordu. Birden, 'Ne belli kimin baba ve kimin oğul olduğu' dedi. Gerçekten de ne belliydi?"

İsmail, bir tarikatın devlete, bir şeyhin şaha dönüşümünün ve bu sürecin insanda neden olduğu yıkımın anlatısı...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat