Bunun zorunlu bir sonucu olarak bu eserlerde tek başlık altında toplanabilecek davranışlar 10'a, 20'ye varan başlıklara bölünümüş, âdeta günah üretilmiştir. Buna ilaveten bu eserlerde, başlıklar altında işaret edilmesi gereken temel esprisine de dikkat çekilmemiştir. Yapılan, yığma bilgileri bir araya getirmekten ibarettir.
Bugün her birimiz, birer dünya vatandaşı olarak, bilmekte ve görmekteyiz ki, insanın doymazlık, azgınlık, zulüm ve isyanlarının, vücut verdiği çevre kirlenmesi, doğal dengenin bozulması; atmosferin tahribi sadece insan hayatını değil bütün canlıların hayatını tehdit eden bir noktaya ulaşmıştır.
Şu bir gerçek ki, biz insanlar bugün, Allah karşısında sadece hemcinslerimiz tarafından değil, tüm canlılar tarafından açılan bir "hayata ihanet" davasının sanık sandalyesinde oturmaktayız. Ve biz insanlar, Yaratıcı Kudret'e iyilik, güzellik ve mutluluk için yakarabilme şansını ancak hayatlarını tehlikeye soktuğumuz canlıların müsaade etmeleri halinde kullanabilecek bir duruma gelmiş bulunuyoruz.
insan, hayvanlar ve bitkiler karşısında bile utanmadan dimdik yürüyebilme onurunu yitirmiştir. Bunu fark etmek ve sanık sandalyesinden inebilmek için tabiata ve hayatın güzelliklerine sıçrattığı lekeleri temizleyerek kendisini aklamak borcundadır.
Bunun zorunlu bir sonucu olarak bu eserlerde tek başlık altında toplanabilecek davranışlar 10'a, 20'ye varan başlıklara bölünümüş, âdeta günah üretilmiştir. Buna ilaveten bu eserlerde, başlıklar altında işaret edilmesi gereken temel esprisine de dikkat çekilmemiştir. Yapılan, yığma bilgileri bir araya getirmekten ibarettir.
Bugün her birimiz, birer dünya vatandaşı olarak, bilmekte ve görmekteyiz ki, insanın doymazlık, azgınlık, zulüm ve isyanlarının, vücut verdiği çevre kirlenmesi, doğal dengenin bozulması; atmosferin tahribi sadece insan hayatını değil bütün canlıların hayatını tehdit eden bir noktaya ulaşmıştır.
Şu bir gerçek ki, biz insanlar bugün, Allah karşısında sadece hemcinslerimiz tarafından değil, tüm canlılar tarafından açılan bir "hayata ihanet" davasının sanık sandalyesinde oturmaktayız. Ve biz insanlar, Yaratıcı Kudret'e iyilik, güzellik ve mutluluk için yakarabilme şansını ancak hayatlarını tehlikeye soktuğumuz canlıların müsaade etmeleri halinde kullanabilecek bir duruma gelmiş bulunuyoruz.
insan, hayvanlar ve bitkiler karşısında bile utanmadan dimdik yürüyebilme onurunu yitirmiştir. Bunu fark etmek ve sanık sandalyesinden inebilmek için tabiata ve hayatın güzelliklerine sıçrattığı lekeleri temizleyerek kendisini aklamak borcundadır.