#smrgSAHAF İslam Düşüncesinde Ahlak -

Stok Kodu:
1199009929
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
230 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199009929
396093
İslam Düşüncesinde Ahlak -
İslam Düşüncesinde Ahlak - #smrgSAHAF
0.00
İslam düşüncesinde, ahlaki bir disiplin olarak temellendiren ve problemlerini en geniş şekilde tartışarak 'ilmü'l-ahlak'ın yani ahlak felsefesinin kuruluş ve gelişmesini sağlayanlar İslam filozoflarıdır. Öteki İslam bilginleri filozofların, en çok ahlaka dair görüşlerinden yararlanmışlardır.

İslam dünyasında fikri ve felsefi seviyede ahlak çalışmaları Nasirüddin Tusi'den (ö. 672/1274) sonra, felsefenin kelamileştiği dönemde en az üç yüzyıl sürmüştür. Nitekim Kınalızade'nin (ö. 979/1572) Ahlak-ı Alai'si sistem ve muhteva itibariyle tamamen felsefi mahiyette bir ahlak kitabıdır.

İslam ahlak düşüncesinin günümüzde yeterince incelendiği söylenemez. Nitekim gerek ülkemizde gerekse öteki İslam ülkelerinde Batı ahlak düşüncesiyle ilgili telif ve tercüme eserler, İslam ahlakına dair yayınlardan daha fazla ve çoğunlukla daha kalitelidir. Milletimizin ve diğer müslüman milletlerinn kimlik arayışı içinde bulunduğu bir dönemde bu durum gerçekten kaygı vericidir.

Biz bu çalışmamızda başlıca örnekleriyle İslam edeb-ahlak kültürü üzerinde durarak, kelam ve tasavvuf disiplinlerini ahlakla ilgili yönleriyle gözden geçirdik.

'Felsefi Ahlak' başlığını hem İslam'ın iç dinamiğinden hem de fetihlerin doğurduğu yeni şartlar içinde yabancı kültürlerle temaslar sonucunda doğup gelişen felsefi birikimin ortaya çıkardığı ahlak düşüncesini ifade etmek için kullandık.

İslam düşüncesinde, ahlaki bir disiplin olarak temellendiren ve problemlerini en geniş şekilde tartışarak 'ilmü'l-ahlak'ın yani ahlak felsefesinin kuruluş ve gelişmesini sağlayanlar İslam filozoflarıdır. Öteki İslam bilginleri filozofların, en çok ahlaka dair görüşlerinden yararlanmışlardır.

İslam dünyasında fikri ve felsefi seviyede ahlak çalışmaları Nasirüddin Tusi'den (ö. 672/1274) sonra, felsefenin kelamileştiği dönemde en az üç yüzyıl sürmüştür. Nitekim Kınalızade'nin (ö. 979/1572) Ahlak-ı Alai'si sistem ve muhteva itibariyle tamamen felsefi mahiyette bir ahlak kitabıdır.

İslam ahlak düşüncesinin günümüzde yeterince incelendiği söylenemez. Nitekim gerek ülkemizde gerekse öteki İslam ülkelerinde Batı ahlak düşüncesiyle ilgili telif ve tercüme eserler, İslam ahlakına dair yayınlardan daha fazla ve çoğunlukla daha kalitelidir. Milletimizin ve diğer müslüman milletlerinn kimlik arayışı içinde bulunduğu bir dönemde bu durum gerçekten kaygı vericidir.

Biz bu çalışmamızda başlıca örnekleriyle İslam edeb-ahlak kültürü üzerinde durarak, kelam ve tasavvuf disiplinlerini ahlakla ilgili yönleriyle gözden geçirdik.

'Felsefi Ahlak' başlığını hem İslam'ın iç dinamiğinden hem de fetihlerin doğurduğu yeni şartlar içinde yabancı kültürlerle temaslar sonucunda doğup gelişen felsefi birikimin ortaya çıkardığı ahlak düşüncesini ifade etmek için kullandık.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat