On dokuzuncu asrın son yıllarında İstanbul... Şehrin yoksul mahalleleri, mezarlıklar... Genç bir yazar ve onun yardımsever doktor arkadaşı, şehrin çeperine yerleşmiş mahallelerdeki çaresiz, sefalet içindeki halkın arasına karışıyor. İffet, iyi bir eğitim görmüş genç ve güzel bir kız... Sefaletin içinde göz alıcı ve merak uyandıran bir ışık gibi parlıyor.
Hüseyin Rahmi, romanı yazdığı devrin "ağdalı" ve "edebi" üslubuyla hem acıklı bir aşk hikâyesini, hem İstanbul'un yoksul yaşantısını, hem de genç bir yazarın edebiyat serüvenini anlatıyor.
On dokuzuncu asrın son yıllarında İstanbul... Şehrin yoksul mahalleleri, mezarlıklar... Genç bir yazar ve onun yardımsever doktor arkadaşı, şehrin çeperine yerleşmiş mahallelerdeki çaresiz, sefalet içindeki halkın arasına karışıyor. İffet, iyi bir eğitim görmüş genç ve güzel bir kız... Sefaletin içinde göz alıcı ve merak uyandıran bir ışık gibi parlıyor.
Hüseyin Rahmi, romanı yazdığı devrin "ağdalı" ve "edebi" üslubuyla hem acıklı bir aşk hikâyesini, hem İstanbul'un yoksul yaşantısını, hem de genç bir yazarın edebiyat serüvenini anlatıyor.