#smrgKİTABEVİ Hodorçur: Vatanını Arayan Bir Gezginin Seyahati -

Stok Kodu:
1199186867
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
225 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Çeviren:
Serhan Ada
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199186867
572912
Hodorçur: Vatanını Arayan Bir Gezginin Seyahati -
Hodorçur: Vatanını Arayan Bir Gezginin Seyahati - #smrgKİTABEVİ
0.00
Hodorçur, Raffaele Gianighian'ın 1915 Ermeni Soykırımı sırasında yaşadıklarının birinci ağızdan aktarımı. Gianighian, henüz 9 yaşında bir çocukken, ailesinin, sevdiklerinin katledilmesine bizzat şahit olan, iyi kalpli komşularının ve şansının da yardımıyla, ismini, dinini değiştirme pahasına da olsa hayatta kalmayı başarabilmiş, trajediden 60 yıl sonra büyük acıların yaşandığı köyüne geri dönüyor, anılarının peşine düşüyor. Gördükleriyse aslında bu acının, bu kadar zaman sonra bile ne kadar büyük izler bırakabildiğinin kanıtı niteliğinde...

Gianighian'ın yaşadığı acılar zihninde öyle yer etmiş ki, o günlerden bahsederken hiçbir ismi, yer adını atlamıyor. Hepsini adeta bir tarihçi gözüyle kayda geçiriyor. Katliamdan seneler sonra köyünü gezerken, onu eski haliyle hatırlıyor, aktardığı detaylarla okura bir doğa manzarası çiziyor. Hayatta kalma arzusu, insanlara güvenme isteği, sadece kendisininkilere değil, sevdiklerinin, akrabalarının acılarına da tanık olmuş bir insan için şaşırtıcı ama aynı zamanda ilham verici nitelikte...

Babama konuşmaya gidiyorum. Derenin etrafından sinirotlarından topluyorum: Yüzümdeki ve alnımdaki yaralara onlardan sürüyorum. Babamın mezarının üzerine uzanıyorum. Güneş yüzümü yakarken kalkıyorum. Karnım aç, olsun, bir hafta bile aç kalmaya alışkınım. Dereye gidiyorum, soyunuyorum, suyun içinde yürüyüp yüzümü yıkıyorum. Dere kıyısından sinirotu yaprakları bulup yaralarıma ilaç yapıyorum. Ceketimi giyiyorum. Tabiatın sabah şarkısını dinliyorum. Babamın o tatlı sesi kulaklarımda çınlıyor: “Sana kötülük yapan insanları unut evlat. İyilik ve sevgi hayattır, insanı sev.”

RAFFAELE GIANIGHIAN (CANİKYAN) 1906 yılında Hodorçur kazası yakınlarında, Kisak'ta doğdu. Babası Garabet, tüm vadinin demircisiydi ve dört evlilik yapmıştı. Raffaele'nin annesi olan üçüncü karısı Takuhi Çakalyan, oğlu üç yaşındayken bir zehirlenme sonucunda öldü. Garabet'in ilk eşinden olan tek oğlu Alekan, Gürcistan, Tiflis'te ileri bir yaşta vefat etti. Garabet'in ikinci evliliğinden de iki oğlu olmuştu. Bunlardan Mikel yakınlarda Tiflis'te öldü. Kapriel ise halen Ermenistan Cumhuriyeti'nde, Erivan'da yaşıyor.

Raffaele'nin babasının dördüncü eşi Marta Meşhuryan'dan, ikisi de tehcir sırasında Türkiye Kürdistanı'nda hayatını kaybeden iki kızı daha oldu: Ermine ve Harpun. Küçük Raffaele her ikisinin de ölümlerine tanık oldu. Savaşın ve Türkiye'de Ermeni soykırımının başladığı 1915'ten 1919'a kadar Raffaele, Edessa (bugünkü Urfa) yakınlarında Büyükbağ'da kalarak Müslüman oldu ve Abdullah adını aldı. Küçük köle, Kürt cemaatinin Hıristiyan kölesi Raffaele-Abdullah baba (ana – ç.n.) dilini tümüyle unuttu. Dört yıl sonra, ölümden kurtulan öksüzleri arayan bir Amerikan yardım misyonu tarafından bulunarak neredeyse kendi iradesi hilafına İstanbul'a götürüldü ve orada Erzurumlu bir hanım öğretmenden yeniden Ermenice öğrendi. İstanbul'dan Ermeni Mehitarist Rahipleri'nin Venedik'te bulunan San Lazzaro Adası'ndaki Murat-Raphael Koleji'ne gönderilerek lise öğrenimini tamamladı. Daha sonra Pavia'da Ecza Kimyası okudu. Önce Milano'da, sonra da Merano'da bir eczanede iş bularak çalıştı. Cortina d'Ampezzo'da Dina Ghedina'yla tanışarak onunla evlendi. Cortina'ya yerleşerek bir vitrifiye ürünleri mağazası açtı. Dört çocuğu var: Yervant, Nubar, Vartan ve Susanna. Gianighian 22 Ocak 1997'de öldü.

Hodorçur, Raffaele Gianighian'ın 1915 Ermeni Soykırımı sırasında yaşadıklarının birinci ağızdan aktarımı. Gianighian, henüz 9 yaşında bir çocukken, ailesinin, sevdiklerinin katledilmesine bizzat şahit olan, iyi kalpli komşularının ve şansının da yardımıyla, ismini, dinini değiştirme pahasına da olsa hayatta kalmayı başarabilmiş, trajediden 60 yıl sonra büyük acıların yaşandığı köyüne geri dönüyor, anılarının peşine düşüyor. Gördükleriyse aslında bu acının, bu kadar zaman sonra bile ne kadar büyük izler bırakabildiğinin kanıtı niteliğinde...

Gianighian'ın yaşadığı acılar zihninde öyle yer etmiş ki, o günlerden bahsederken hiçbir ismi, yer adını atlamıyor. Hepsini adeta bir tarihçi gözüyle kayda geçiriyor. Katliamdan seneler sonra köyünü gezerken, onu eski haliyle hatırlıyor, aktardığı detaylarla okura bir doğa manzarası çiziyor. Hayatta kalma arzusu, insanlara güvenme isteği, sadece kendisininkilere değil, sevdiklerinin, akrabalarının acılarına da tanık olmuş bir insan için şaşırtıcı ama aynı zamanda ilham verici nitelikte...

Babama konuşmaya gidiyorum. Derenin etrafından sinirotlarından topluyorum: Yüzümdeki ve alnımdaki yaralara onlardan sürüyorum. Babamın mezarının üzerine uzanıyorum. Güneş yüzümü yakarken kalkıyorum. Karnım aç, olsun, bir hafta bile aç kalmaya alışkınım. Dereye gidiyorum, soyunuyorum, suyun içinde yürüyüp yüzümü yıkıyorum. Dere kıyısından sinirotu yaprakları bulup yaralarıma ilaç yapıyorum. Ceketimi giyiyorum. Tabiatın sabah şarkısını dinliyorum. Babamın o tatlı sesi kulaklarımda çınlıyor: “Sana kötülük yapan insanları unut evlat. İyilik ve sevgi hayattır, insanı sev.”

RAFFAELE GIANIGHIAN (CANİKYAN) 1906 yılında Hodorçur kazası yakınlarında, Kisak'ta doğdu. Babası Garabet, tüm vadinin demircisiydi ve dört evlilik yapmıştı. Raffaele'nin annesi olan üçüncü karısı Takuhi Çakalyan, oğlu üç yaşındayken bir zehirlenme sonucunda öldü. Garabet'in ilk eşinden olan tek oğlu Alekan, Gürcistan, Tiflis'te ileri bir yaşta vefat etti. Garabet'in ikinci evliliğinden de iki oğlu olmuştu. Bunlardan Mikel yakınlarda Tiflis'te öldü. Kapriel ise halen Ermenistan Cumhuriyeti'nde, Erivan'da yaşıyor.

Raffaele'nin babasının dördüncü eşi Marta Meşhuryan'dan, ikisi de tehcir sırasında Türkiye Kürdistanı'nda hayatını kaybeden iki kızı daha oldu: Ermine ve Harpun. Küçük Raffaele her ikisinin de ölümlerine tanık oldu. Savaşın ve Türkiye'de Ermeni soykırımının başladığı 1915'ten 1919'a kadar Raffaele, Edessa (bugünkü Urfa) yakınlarında Büyükbağ'da kalarak Müslüman oldu ve Abdullah adını aldı. Küçük köle, Kürt cemaatinin Hıristiyan kölesi Raffaele-Abdullah baba (ana – ç.n.) dilini tümüyle unuttu. Dört yıl sonra, ölümden kurtulan öksüzleri arayan bir Amerikan yardım misyonu tarafından bulunarak neredeyse kendi iradesi hilafına İstanbul'a götürüldü ve orada Erzurumlu bir hanım öğretmenden yeniden Ermenice öğrendi. İstanbul'dan Ermeni Mehitarist Rahipleri'nin Venedik'te bulunan San Lazzaro Adası'ndaki Murat-Raphael Koleji'ne gönderilerek lise öğrenimini tamamladı. Daha sonra Pavia'da Ecza Kimyası okudu. Önce Milano'da, sonra da Merano'da bir eczanede iş bularak çalıştı. Cortina d'Ampezzo'da Dina Ghedina'yla tanışarak onunla evlendi. Cortina'ya yerleşerek bir vitrifiye ürünleri mağazası açtı. Dört çocuğu var: Yervant, Nubar, Vartan ve Susanna. Gianighian 22 Ocak 1997'de öldü.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat