#smrgKİTABEVİ Hindistan'a Dair -

Kondisyon:
Yeni
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199167362
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
216 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199167362
553491
Hindistan'a Dair -
Hindistan'a Dair - #smrgKİTABEVİ
0.00
Hülya Adak'ın sonsözüyle
Bu başlangıç bugünkü Hindistan'a çok yaraşıyor, çünkü içinde Einstein'ın izafiyet nazariyesini hatırlatan bir şey var. Bir vaka en eski bir devre yahut yüzlerce sene sonra gelebilecek bir güne ait olabilir, zaman nispi hakikatlerden biridir. Hindistan'da tarihten evvelki günlere ait öyle garip fikirler var ki, onlar ancak binlerce sene sonra insaniyete mal olabilir; Hindistan'da bugün görülen öyle hayat ve fikir örnekleri var ki, onlar ancak insaniyetin ilk günlerine ait olabilir."

Hindistan'a Dair, Halide Edib'in 1935'teki Hindistan gezisine dair notlarını topladığı kitabı. Yazar bu gezide Mahatma Gandi, Muhammed İkbal, Sarojini Naidu gibi önemli isimlerle görüşmüş ve verdiği konferanslarda Türkiye'nin kurtuluş ve modernleşme mücadelesini Hint halkına anlatmıştı. Türkçede ilk defa basılan bu kitap, büyük bir yazarın kadim bir coğrafya karşısındaki tarafsız gözlemlerini yansıttığı önemli bir eser.

"Hindistan'ın, Halide Edib'in bu "kaide haline" getirdiği konuyu yıkmasında belli başlı birkaç neden var. Bunu, Adıvar'ın kitap için kaleme aldığı "İlk Sözler" başlıklı bölümde yakalıyoruz. İlki; Halide Edib'in, Hindistan'ı kendi ruh iklimine yakın bulması. Yazar, Hindsitan'da bulunduğu süre içinde birçok kişiyle yakın ilişkiler geliştirip evlerinde misafir olmuş. Ona evlerini açan insanları, farklı din ve dünya görüşlerinde olsalar da hiçbir şekilde yadırgamadığını söylüyor. İkincisi ise kitapta da adına sık rastladığımız Halide Edib'in eski dostu Dr. Ensari'ye, ülkeyi gezdikten sonra intibalarını yazacağına dair söz vermesi. Ensari, Hindistan için de çok önemli biri aynı zamanda. Adıvar'ın ülkede bulunduğu sürede ilişki kurduğu aydınların önde gelenlerinden. Bu nedenle Hindistan'ın o dönemini anlama adına da farklı bir yerde duruyor Ensari. Üçüncü ve solarak da Adıvar'ın, bundan yaklaşık bin yıl önce yazılan El-Biruni'nin Tahkik-i Hind adlı eserinden etkilenmesini sayabiliriz.

Bir de Hindistan'ın o dönemki siyasi durumu var. Ülke, İngiltere zincirlerinden yavaş yavaş kurtulmakta, yeni bir Hindistan fikrinin filizlenmeye başladığı yılları yaşamakta. Bu yeni Hindistan fikrinin temellerini ise çok renkli, çok dinli, çok kültürlü yapıyı tek potada eriterek "bir Hind milleti" yaratma çabası meydana getiriyor. Halide Edib'in de görüşmelerde bulunduğu, yakınlık kurduğu Mahatma Gandi, Muhammed İkbal, Sarojini Naidu ve Dr. Ensari gibi isimler de bu filizlenmenin önderleri konumunda.

Bağımsızlık savaşını Hindistan'ın özgürlük mücadelesi yıllarından yaklaşık on beş yıl önce veren Türkiye'nin odağında ister istemez ülke. Bir nevi duygu birliği ya da özdeşlik kurma da denebilir buna ve Türkiye'de Hindistan'a ciddi bir ilgi söz konusu. Hülya Adak sonsözde, Hindistan'a duyulan bu ilgiyi anlatacak çok ilginç bir ayrıntı da veriyor: "Önceki yıllardan farklı olarak, bu yıllarda Rabindeanath Tagore çevirileri yayımlanır; 1930'lar ve 1940'larda Tagore, Avrupalı yazarlar haricinde, Türkiye'de en çok okunan yazarlardan biri olur."

Tabii Halide Edib'in Hindistan'daki ününü de bunların arasına eklemek gerekir. Hindistan'da Ateşten Gömlek'le tanınan yazarın konferansları binlerce dinleyicinin katılımına sahne olur.

Kitabın siyasi damarını besleyen Adıvar'ın, Hindistan'ın özgürleşmesi yönündeki fikirlerinin yanında kadın ve yaşamdaki yeri üzerine de çokça konuşuyor yazar. O dönem Hindistanı'nda yaşamdan kopuk bir hayat sürdüren "perde kadınlarının" toplumdaki yerini alması üzerine ülkenin kanaat önderleriyle de ciddi konuşmalarını aktarıyor.

Bunlar dışında ise her ne kadar "bilimsel" ve "siyasi" diyebileceğimiz bir ziyaretten doğsa da bir gezi kitabı olduğu söylenebilir Hindistan'a Dair'in. İçinde birçok rengi barındıran bu ülkeye ancak romanlarda görebileceğimiz tasvirler, köylerden ve kaldığı evlerden çekip çıkardığı küçük hikâyeler, halkın arasından doğan şiirler ve gezip gördüğü yerlerin ilhamından doğan yazılarıyla bir başka renk katıyor Adıvar." - Eray Ak, Cumhuriyet

Hülya Adak'ın sonsözüyle
Bu başlangıç bugünkü Hindistan'a çok yaraşıyor, çünkü içinde Einstein'ın izafiyet nazariyesini hatırlatan bir şey var. Bir vaka en eski bir devre yahut yüzlerce sene sonra gelebilecek bir güne ait olabilir, zaman nispi hakikatlerden biridir. Hindistan'da tarihten evvelki günlere ait öyle garip fikirler var ki, onlar ancak binlerce sene sonra insaniyete mal olabilir; Hindistan'da bugün görülen öyle hayat ve fikir örnekleri var ki, onlar ancak insaniyetin ilk günlerine ait olabilir."

Hindistan'a Dair, Halide Edib'in 1935'teki Hindistan gezisine dair notlarını topladığı kitabı. Yazar bu gezide Mahatma Gandi, Muhammed İkbal, Sarojini Naidu gibi önemli isimlerle görüşmüş ve verdiği konferanslarda Türkiye'nin kurtuluş ve modernleşme mücadelesini Hint halkına anlatmıştı. Türkçede ilk defa basılan bu kitap, büyük bir yazarın kadim bir coğrafya karşısındaki tarafsız gözlemlerini yansıttığı önemli bir eser.

"Hindistan'ın, Halide Edib'in bu "kaide haline" getirdiği konuyu yıkmasında belli başlı birkaç neden var. Bunu, Adıvar'ın kitap için kaleme aldığı "İlk Sözler" başlıklı bölümde yakalıyoruz. İlki; Halide Edib'in, Hindistan'ı kendi ruh iklimine yakın bulması. Yazar, Hindsitan'da bulunduğu süre içinde birçok kişiyle yakın ilişkiler geliştirip evlerinde misafir olmuş. Ona evlerini açan insanları, farklı din ve dünya görüşlerinde olsalar da hiçbir şekilde yadırgamadığını söylüyor. İkincisi ise kitapta da adına sık rastladığımız Halide Edib'in eski dostu Dr. Ensari'ye, ülkeyi gezdikten sonra intibalarını yazacağına dair söz vermesi. Ensari, Hindistan için de çok önemli biri aynı zamanda. Adıvar'ın ülkede bulunduğu sürede ilişki kurduğu aydınların önde gelenlerinden. Bu nedenle Hindistan'ın o dönemini anlama adına da farklı bir yerde duruyor Ensari. Üçüncü ve solarak da Adıvar'ın, bundan yaklaşık bin yıl önce yazılan El-Biruni'nin Tahkik-i Hind adlı eserinden etkilenmesini sayabiliriz.

Bir de Hindistan'ın o dönemki siyasi durumu var. Ülke, İngiltere zincirlerinden yavaş yavaş kurtulmakta, yeni bir Hindistan fikrinin filizlenmeye başladığı yılları yaşamakta. Bu yeni Hindistan fikrinin temellerini ise çok renkli, çok dinli, çok kültürlü yapıyı tek potada eriterek "bir Hind milleti" yaratma çabası meydana getiriyor. Halide Edib'in de görüşmelerde bulunduğu, yakınlık kurduğu Mahatma Gandi, Muhammed İkbal, Sarojini Naidu ve Dr. Ensari gibi isimler de bu filizlenmenin önderleri konumunda.

Bağımsızlık savaşını Hindistan'ın özgürlük mücadelesi yıllarından yaklaşık on beş yıl önce veren Türkiye'nin odağında ister istemez ülke. Bir nevi duygu birliği ya da özdeşlik kurma da denebilir buna ve Türkiye'de Hindistan'a ciddi bir ilgi söz konusu. Hülya Adak sonsözde, Hindistan'a duyulan bu ilgiyi anlatacak çok ilginç bir ayrıntı da veriyor: "Önceki yıllardan farklı olarak, bu yıllarda Rabindeanath Tagore çevirileri yayımlanır; 1930'lar ve 1940'larda Tagore, Avrupalı yazarlar haricinde, Türkiye'de en çok okunan yazarlardan biri olur."

Tabii Halide Edib'in Hindistan'daki ününü de bunların arasına eklemek gerekir. Hindistan'da Ateşten Gömlek'le tanınan yazarın konferansları binlerce dinleyicinin katılımına sahne olur.

Kitabın siyasi damarını besleyen Adıvar'ın, Hindistan'ın özgürleşmesi yönündeki fikirlerinin yanında kadın ve yaşamdaki yeri üzerine de çokça konuşuyor yazar. O dönem Hindistanı'nda yaşamdan kopuk bir hayat sürdüren "perde kadınlarının" toplumdaki yerini alması üzerine ülkenin kanaat önderleriyle de ciddi konuşmalarını aktarıyor.

Bunlar dışında ise her ne kadar "bilimsel" ve "siyasi" diyebileceğimiz bir ziyaretten doğsa da bir gezi kitabı olduğu söylenebilir Hindistan'a Dair'in. İçinde birçok rengi barındıran bu ülkeye ancak romanlarda görebileceğimiz tasvirler, köylerden ve kaldığı evlerden çekip çıkardığı küçük hikâyeler, halkın arasından doğan şiirler ve gezip gördüğü yerlerin ilhamından doğan yazılarıyla bir başka renk katıyor Adıvar." - Eray Ak, Cumhuriyet

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat