#smrgSAHAF Günümüz Kapitalizmi ve Devlet Üzerine -

Stok Kodu:
1199063252
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
230 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1997
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199063252
449196
Günümüz Kapitalizmi ve Devlet Üzerine -
Günümüz Kapitalizmi ve Devlet Üzerine - #smrgSAHAF
0.00
Kapitalizmin yeniden tek başına egemen olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Peki şu bildiğimiz eski kapitalizm mi bu ? Hem evet, hem hayır ! Artı-değer sömürüsüyle, emek-sermaye çelişkisiyle, yani özüyle, evet, bildiğimiz esik kapitalizm. Buna karşılık dünya çapındaki örgütlenmesi ve işleyişi bakımından esaslı bir değişim sürecinden geçiyor. Şu süreç sınıftarı, utusları, devletleri kendi yörüngesine çekerek az veya çok, şu veya bu yönde değişmeye zorluyor. Kimilerini birleştirirken kimilerini parçalıyor, kimilerini, 21. yüzyıla fırlatırken kimilerini tekrar ortaçağ karanlığıa gömüyor, kimilerine yapay cennetler sunarken kimilerini salgın ve açlıktan kırılmaya, ya da birbirlerini yemeye mahkum ediyor. Sermayenin sözcüleri, bu tablonun içinden bazı unsurları seçerek öne çıkarıyor, bağlamından koparıyor ve allayıp pulluyorlar.

Amaçları kapitalist sömürü düzenine olabildiğince meşruluk kazandırmak elbette. Ama söylediklerinin hepsi tümüyle gerçek dışı ve uydurma da değil. Sol'un geniş bir kesimi ise olup bitenleri yeterince kavramaktan uzak, devrini doldurmuş bazı tezleri ve ayağı ıerden kesilmiş slogantarı tekrarlayıp duruyor. İşçi sınıfını ve emekçileri ikna edemiyor.

Coşkun Adalı'nın bu yeni kitabı, realitedeki değişimteri kavrama ve açıklama çabasının ürünüdür. Salt bir akademik çalışma olmayıp, yeni iktisadi görüngüleri politik ve toplumsal sonuçlarıyta birlikte, sınıfsal programatik bir perspektifle derintemesine inceliyor. Günümüz kapitalizmine ve onun siyasi iradesine ilişkin yalanları doğruları birbirinden ayırarak, neterin özünde aynı kaldığını, nelerin nasıl değiştiğini tespit edip yerli yerine oturtmaya çalışıyor ve bu temelde teorik açilımlara ilişkin tezler sunuyor. İçerdiği değerlendirme, tespit ve önermeler, aynı zamanda, eski tezleri ve sloganları olduğu gibi tekrarlamaktan öteye geçemeyen kimi devrimcilere, Afrika Asya ve Latin Amerika'daki her hareketlenmede anti-emperyalizm arayan popülistlere, kapitalizmin sadece üstyapıdaki bazı tezahürleriyle uğraşan küçük burjuva demokratlarına eleştiri nitetiğindedir. Bu kitabın özü de sözü de, kapitalizmin her türlü sömürü, eşitsizlik ve adeletsizliğin esas kaynağı olarak kaldığını ve -bir toptumsal devrime konu olduğunun unutmamış olanlara, ama onun geçirdiği değişimleri bilimsel bir şekilde çözümlemeden de politik eylem yürütülemeyeceğini arılayanlara hitap ediyor. (Arka kapaktan)

Kapitalizmin yeniden tek başına egemen olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Peki şu bildiğimiz eski kapitalizm mi bu ? Hem evet, hem hayır ! Artı-değer sömürüsüyle, emek-sermaye çelişkisiyle, yani özüyle, evet, bildiğimiz esik kapitalizm. Buna karşılık dünya çapındaki örgütlenmesi ve işleyişi bakımından esaslı bir değişim sürecinden geçiyor. Şu süreç sınıftarı, utusları, devletleri kendi yörüngesine çekerek az veya çok, şu veya bu yönde değişmeye zorluyor. Kimilerini birleştirirken kimilerini parçalıyor, kimilerini, 21. yüzyıla fırlatırken kimilerini tekrar ortaçağ karanlığıa gömüyor, kimilerine yapay cennetler sunarken kimilerini salgın ve açlıktan kırılmaya, ya da birbirlerini yemeye mahkum ediyor. Sermayenin sözcüleri, bu tablonun içinden bazı unsurları seçerek öne çıkarıyor, bağlamından koparıyor ve allayıp pulluyorlar.

Amaçları kapitalist sömürü düzenine olabildiğince meşruluk kazandırmak elbette. Ama söylediklerinin hepsi tümüyle gerçek dışı ve uydurma da değil. Sol'un geniş bir kesimi ise olup bitenleri yeterince kavramaktan uzak, devrini doldurmuş bazı tezleri ve ayağı ıerden kesilmiş slogantarı tekrarlayıp duruyor. İşçi sınıfını ve emekçileri ikna edemiyor.

Coşkun Adalı'nın bu yeni kitabı, realitedeki değişimteri kavrama ve açıklama çabasının ürünüdür. Salt bir akademik çalışma olmayıp, yeni iktisadi görüngüleri politik ve toplumsal sonuçlarıyta birlikte, sınıfsal programatik bir perspektifle derintemesine inceliyor. Günümüz kapitalizmine ve onun siyasi iradesine ilişkin yalanları doğruları birbirinden ayırarak, neterin özünde aynı kaldığını, nelerin nasıl değiştiğini tespit edip yerli yerine oturtmaya çalışıyor ve bu temelde teorik açilımlara ilişkin tezler sunuyor. İçerdiği değerlendirme, tespit ve önermeler, aynı zamanda, eski tezleri ve sloganları olduğu gibi tekrarlamaktan öteye geçemeyen kimi devrimcilere, Afrika Asya ve Latin Amerika'daki her hareketlenmede anti-emperyalizm arayan popülistlere, kapitalizmin sadece üstyapıdaki bazı tezahürleriyle uğraşan küçük burjuva demokratlarına eleştiri nitetiğindedir. Bu kitabın özü de sözü de, kapitalizmin her türlü sömürü, eşitsizlik ve adeletsizliğin esas kaynağı olarak kaldığını ve -bir toptumsal devrime konu olduğunun unutmamış olanlara, ama onun geçirdiği değişimleri bilimsel bir şekilde çözümlemeden de politik eylem yürütülemeyeceğini arılayanlara hitap ediyor. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat