#smrgSAHAF Esirciler Hanı -

Stok Kodu:
1199145553
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
384 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199145553
531718
Esirciler Hanı -
Esirciler Hanı - #smrgSAHAF
0.00
Tarihçilerimiz, bugüne kadar o hanı hep sakladılar; adını anmaktan özenle kaçındılar. Pek çok adı vardı: Esirciler Hanı, Esir Hanı, Esir Pazarı, Avrat Pazarı, Kadın Pazarı... Devlet-i Âliyye'yi (Osmanlı Devleti) yönetenlerin; o yöneticilere eş olanların çok büyük bölümü de insanların bir at, bir inek gibi pazarlandığı o insan pazarından satın alınıyordu. Sultan III. Selim'in, Yeniçeri ordusunu lağvedip Nizam-ı Cedid'i kurmaya çalıştığı; eski-yeni çatışmasının şiddetlendiği bir süreçte işte bu pazara, Laz esirciler Gürcistan'dan bir kız getirirler. Selim Han'a karşı büyük bir ayaklanma yavaş yavaş başkaldırırken, Osmanlı toprakları için için kaynarken; kuloğlu Bektaş bu Gürcü kıza âşık olur. Şimdi hep birlikte 220 sene öncesi İstanbul'unun sokaklarına girebilir, Miskinler Tekkesi'nde cüzamlıları görebilir; Baba Cafer Zindanı'nda gezinebilir; civelekleri, şıkırdımları, çengileri izleyebilir; entrikalara parmak ısırabiliriz. Harem-i Hümayun'dan başlayıp Saray-ı Hümayun'dan (Top Kapısı Sarayı) yola çıkarak... Tarihsel gerçeklere uygun ve trajik öyküler eşliğinde, Esirciler Hanı'nda; bir Gürcü cariye ile kuloğlu Bektaş'ın öyküsü... Geçmişimizin bir filmi gibi... (Tanıtım Bülteninden)
Tarihçilerimiz, bugüne kadar o hanı hep sakladılar; adını anmaktan özenle kaçındılar. Pek çok adı vardı: Esirciler Hanı, Esir Hanı, Esir Pazarı, Avrat Pazarı, Kadın Pazarı... Devlet-i Âliyye'yi (Osmanlı Devleti) yönetenlerin; o yöneticilere eş olanların çok büyük bölümü de insanların bir at, bir inek gibi pazarlandığı o insan pazarından satın alınıyordu. Sultan III. Selim'in, Yeniçeri ordusunu lağvedip Nizam-ı Cedid'i kurmaya çalıştığı; eski-yeni çatışmasının şiddetlendiği bir süreçte işte bu pazara, Laz esirciler Gürcistan'dan bir kız getirirler. Selim Han'a karşı büyük bir ayaklanma yavaş yavaş başkaldırırken, Osmanlı toprakları için için kaynarken; kuloğlu Bektaş bu Gürcü kıza âşık olur. Şimdi hep birlikte 220 sene öncesi İstanbul'unun sokaklarına girebilir, Miskinler Tekkesi'nde cüzamlıları görebilir; Baba Cafer Zindanı'nda gezinebilir; civelekleri, şıkırdımları, çengileri izleyebilir; entrikalara parmak ısırabiliriz. Harem-i Hümayun'dan başlayıp Saray-ı Hümayun'dan (Top Kapısı Sarayı) yola çıkarak... Tarihsel gerçeklere uygun ve trajik öyküler eşliğinde, Esirciler Hanı'nda; bir Gürcü cariye ile kuloğlu Bektaş'ın öyküsü... Geçmişimizin bir filmi gibi... (Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat