#smrgSAHAF Dolmabahçe'den Nişantaşı'na : Sultanların ve Paşaların Semtinin Tarihi -

Basıldığı Matbaa:
Promat Matbaası
Dizi Adı:
Tarih
ISBN-10:
9789757843061
Stok Kodu:
1199150013
Boyut:
24x30
Sayfa Sayısı:
349 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199150013
536173
Dolmabahçe'den Nişantaşı'na : Sultanların ve Paşaların Semtinin Tarihi -
Dolmabahçe'den Nişantaşı'na : Sultanların ve Paşaların Semtinin Tarihi - #smrgSAHAF
0.00
Yirmibeş yıldır düzenlediği müzayedeler, sergiler ve çeşitli kültürel etkinliklere öncülük eden Antik A.Ş'nin onbir yıldır Maçka'da hizmet verdiği Antik Palace ; geçmiş tarihte ikinci Abdülhamit in hazine kethüdası Ahmet Eşref Bey'in oturduğu, beş kattan oluşan Osmanlı mimarisiyle yapılmış bir konaktır. Bölgedeki konaklar arasında en şanslı olanı. 1980'lerde ikinci bir yangın geçirene kadar ayakta kalan yapı 1990'larda aslına bağlı kalarak yeniden inşa edilmiş. Maçka, Teşvikiye, Nişantaşı ekseninde artık böyle bir mimari yapıya rastlamak mümkün değil. Çünkü bu bölgede 1930'lara kadar yapılmış olan binaların neredeyse tamamı ahşap olarak inşa edilmiş. 1940'larda başlayan apartman furyası ve sonrasında gelişen göç dalgası bu semtleri de etkisi altına almış. Sonuçta geniş, bahçeli büyük konaklar peş peşe yıkılıp, yakılıp, arsaları parsellenip, yerlerine birbirine bitişik onlarca apartman yapılmış.

Tüm bu bilgiler sonucunda ikinci derece tarihi eser konumunda ki Ahmed Eşref Beyin konağının geçmişi hakkında bilgi edinmek istedim. Fakat bu işin hayli güç olduğunu anladım, literatürü taradığımda bölge ile ilgili yayınların nerdeyse yok denecek kadar az ve tatminden uzak olduğunu gördüm. Kaldı ki 50 - 60 yıl önce yıkılıp giden diğer konaklarla ilgili belge ve fotoğraf bulmak iğne ile kuyu kazmak kadar zordu.

Kitabın yazarı tam da o günlerde bana işte böyle bir proje ile geldi. Semt tarihi ile ilgili bir kitap hazırlayabileceğini söyledi.

Aslında Burak Çetintaş'ı 2002 yılında tanımıştım. Elinde Türk sanat tarihi ile ilgili yazılar vardı ve bunların Antik Dekor dergisinde yayınlanmasını istiyordu. Bu yazılarını memnuniyetle yayınlayacağımızı söylediğimde yüzünde beliren memnuniyet ifadesini hala unutamam. ...

O günden sonra Çetintaş Antik Dekor yazı ailesinin bir ferdi oldu.

Elinizde tutmak da olduğunuz Dolmabahçe'den Nişantaşı'na isimli çalışma da, işte böyle bir ziyaret esnasında yaptığımız sohbette gündeme geldi. O gün söylediğine göre elinde bu semtlerin geçmişi ile ilgili neredeyse tamamlanmış bir araştırma vardı ve kısa bir kontrolden sonra yayına hazır hale gelebilecekti.

Çetintaş, Maçka, Teşvikiye ve Nişantaşı'nın geçmişi ile ilgili dosyayı önüme getirdiğinde çalışmanın hayli kapsamlı bir araştırmanın ürünü olduğu fark ediliyordu. Bölge ile ilgili yayınların azlığını bildiğim için çalışmasını yayınlayabileceğimizi söyledim. Doğrusunu söylemek gerekirse bu karan verdiğimde benim için de hayli yorucu bir sürecin başladığının farkında bile değildim.

Antik A.Ş. yayınlarını takip edenler, yayınlarımızın ağırlıklı olarak Osmanlı Sanat tarihi ile ilgili olduğunu bilirler.Gerek Antik Palace'ın uzun yıllardan beri Maçka'da Türk kültürüne hizmet veriyor olması, gerekse önce de belirttiğim gibi bölge ile ilgili fazla yayın bulunmaması beni bu çalışmayı kitaplaştırmaya sevk etti, sonunda da elinizde tuttuğunuz kapsamlı kitap ortaya çıktı. Her dönemde tiyatro, sinema, sanat galerileri, antikacılar ve ünlü markaların da yer aldığı bu semtin, İstanbul'da bir kültür alışverişinin devam ettiği ender yerlerden biri olduğu da unutulmamalıdır. İleride konu ile ilgili daha pek çok çalışmanın yazılacağını ve yayınlanacağını ümit etmekle birlikte Dolmabahçe'den Nişantaşı'na isimli bu kitabın alanında büyük bir eksiği dolduracağı inancındayım. -Turgay Artam (Sunuştan)

Burak Çetintaş tarafından yaklaşık altı yıl süren bir çalışmanın sonunda hazırlanan ve Antik A.Ş. Kültür Yayınları arasında çıkan kitap birkaç bölümden meydana geliyor. Prof. İlber Ortaylı'nın takdim yazısı ile başlayan kitabın ilk bölümü bir zamanlar Dolmabahçe Sarayı'nın yerinde yükselen eski Beşiktaş Sarayı'nın yapılmasıyla önem kazanan bölgenin hikayesi ile başlıyor. Bu bölümde civardaki köşkler, bahçeler, mesire yerleri ve ilk mahallelerin kuruluş öyküleri ayrıntılarıyla anlatılıyor. Bu bölümde yer alan ve Dolmabahçe vadisinden Ihlamur Kasrı'na kadar uzanan arazinin sahibi olan Hacı Hüseyin Ağa'nın oğlu Sipahiler Ağası Mehmed Emin Ağa'nın 1738 tarihli vakfiyesi de ilk defa yayınlanan belgeler arasında. İlerleyen sayfalarda Dolmabahçe Sarayı ile şekillenmeye başlayan Maçka, Nişantaşı ve Teşvikiye'deki kamusal değişiklikler belgeler yardımıyla anlatılıyor ve özellikle Nişantaşı'na ismini veren Nişantaşılılardan bahsediliyor. Kitapta, semtlerin önce Padişah emri, daha sonra da belediye eliyle nasıl şekillendiği vurgulanıyor. Bölgedeki mahallelerin yapısı ve burada yaşayanların sarayla olan bağlantıları okuyucuya anlatılıyor. Kitabın diğer iki bölümünde ilki bölgedeki camiler, çeşmeler, okullar, kışlalarla ilgili. Bu bölümde de diğer bölümlerde olduğu gibi bol sayıda görsel eşliğinde tarihi yapıların hikâyeleri ayrıntılarıyla anlatılıyor. Beşinci ve son bölümde ise bugün yerleri apartmanların aldığı geniş bahçeli ahşap konakların ve bu konaklarda yaşamış olan ailelerin öykülerine yer veriliyor. Burada konakları olan Sadrazam Cevat Paşa'dan, Halil Rıfat Paşa'dan, Veliaht Yusuf İzettin Efendi'den ve Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine damgasını vurmuş olan padişaha yakın pek çok tanınmış isimden kitapta bahsediliyor. Bölüm aralarında ise Teşvikiye ve Nişantaşı'nın eski günlerini tatlı bir üslupla anlatan Sermet Muhtar Alus, Osman Cemal Kaygılı, Cavit Baysun gibi bazı yazarların 1930'ların gazetelerinde yayınlanmış makalelerinden alıntılar yapılıyor. Anekdotlar ve betimlemeler yardımıyla bölgenin okuyucunun gözünde daha iyi canlanması sağlanıyor. Eski eserlerin ve sanat yapıtlarının yarınlara en iyi şekilde aktarılmasını amaçlayan ve bunun için çaba gösteren Antik A.Ş, İstanbul'un geçmişine oranla hayli genç sayılabilecek Maçka, Nişantaşı ve Teşvikiye semtlerinin tarihi ile ilgili hazırlanmış olan bu en kapsamlı çalışmayı Türk kültürüne ve İstanbul kitaplığına kazandırmış olmaktan büyük kıvanç duymaktadır.

Yirmibeş yıldır düzenlediği müzayedeler, sergiler ve çeşitli kültürel etkinliklere öncülük eden Antik A.Ş'nin onbir yıldır Maçka'da hizmet verdiği Antik Palace ; geçmiş tarihte ikinci Abdülhamit in hazine kethüdası Ahmet Eşref Bey'in oturduğu, beş kattan oluşan Osmanlı mimarisiyle yapılmış bir konaktır. Bölgedeki konaklar arasında en şanslı olanı. 1980'lerde ikinci bir yangın geçirene kadar ayakta kalan yapı 1990'larda aslına bağlı kalarak yeniden inşa edilmiş. Maçka, Teşvikiye, Nişantaşı ekseninde artık böyle bir mimari yapıya rastlamak mümkün değil. Çünkü bu bölgede 1930'lara kadar yapılmış olan binaların neredeyse tamamı ahşap olarak inşa edilmiş. 1940'larda başlayan apartman furyası ve sonrasında gelişen göç dalgası bu semtleri de etkisi altına almış. Sonuçta geniş, bahçeli büyük konaklar peş peşe yıkılıp, yakılıp, arsaları parsellenip, yerlerine birbirine bitişik onlarca apartman yapılmış.

Tüm bu bilgiler sonucunda ikinci derece tarihi eser konumunda ki Ahmed Eşref Beyin konağının geçmişi hakkında bilgi edinmek istedim. Fakat bu işin hayli güç olduğunu anladım, literatürü taradığımda bölge ile ilgili yayınların nerdeyse yok denecek kadar az ve tatminden uzak olduğunu gördüm. Kaldı ki 50 - 60 yıl önce yıkılıp giden diğer konaklarla ilgili belge ve fotoğraf bulmak iğne ile kuyu kazmak kadar zordu.

Kitabın yazarı tam da o günlerde bana işte böyle bir proje ile geldi. Semt tarihi ile ilgili bir kitap hazırlayabileceğini söyledi.

Aslında Burak Çetintaş'ı 2002 yılında tanımıştım. Elinde Türk sanat tarihi ile ilgili yazılar vardı ve bunların Antik Dekor dergisinde yayınlanmasını istiyordu. Bu yazılarını memnuniyetle yayınlayacağımızı söylediğimde yüzünde beliren memnuniyet ifadesini hala unutamam. ...

O günden sonra Çetintaş Antik Dekor yazı ailesinin bir ferdi oldu.

Elinizde tutmak da olduğunuz Dolmabahçe'den Nişantaşı'na isimli çalışma da, işte böyle bir ziyaret esnasında yaptığımız sohbette gündeme geldi. O gün söylediğine göre elinde bu semtlerin geçmişi ile ilgili neredeyse tamamlanmış bir araştırma vardı ve kısa bir kontrolden sonra yayına hazır hale gelebilecekti.

Çetintaş, Maçka, Teşvikiye ve Nişantaşı'nın geçmişi ile ilgili dosyayı önüme getirdiğinde çalışmanın hayli kapsamlı bir araştırmanın ürünü olduğu fark ediliyordu. Bölge ile ilgili yayınların azlığını bildiğim için çalışmasını yayınlayabileceğimizi söyledim. Doğrusunu söylemek gerekirse bu karan verdiğimde benim için de hayli yorucu bir sürecin başladığının farkında bile değildim.

Antik A.Ş. yayınlarını takip edenler, yayınlarımızın ağırlıklı olarak Osmanlı Sanat tarihi ile ilgili olduğunu bilirler.Gerek Antik Palace'ın uzun yıllardan beri Maçka'da Türk kültürüne hizmet veriyor olması, gerekse önce de belirttiğim gibi bölge ile ilgili fazla yayın bulunmaması beni bu çalışmayı kitaplaştırmaya sevk etti, sonunda da elinizde tuttuğunuz kapsamlı kitap ortaya çıktı. Her dönemde tiyatro, sinema, sanat galerileri, antikacılar ve ünlü markaların da yer aldığı bu semtin, İstanbul'da bir kültür alışverişinin devam ettiği ender yerlerden biri olduğu da unutulmamalıdır. İleride konu ile ilgili daha pek çok çalışmanın yazılacağını ve yayınlanacağını ümit etmekle birlikte Dolmabahçe'den Nişantaşı'na isimli bu kitabın alanında büyük bir eksiği dolduracağı inancındayım. -Turgay Artam (Sunuştan)

Burak Çetintaş tarafından yaklaşık altı yıl süren bir çalışmanın sonunda hazırlanan ve Antik A.Ş. Kültür Yayınları arasında çıkan kitap birkaç bölümden meydana geliyor. Prof. İlber Ortaylı'nın takdim yazısı ile başlayan kitabın ilk bölümü bir zamanlar Dolmabahçe Sarayı'nın yerinde yükselen eski Beşiktaş Sarayı'nın yapılmasıyla önem kazanan bölgenin hikayesi ile başlıyor. Bu bölümde civardaki köşkler, bahçeler, mesire yerleri ve ilk mahallelerin kuruluş öyküleri ayrıntılarıyla anlatılıyor. Bu bölümde yer alan ve Dolmabahçe vadisinden Ihlamur Kasrı'na kadar uzanan arazinin sahibi olan Hacı Hüseyin Ağa'nın oğlu Sipahiler Ağası Mehmed Emin Ağa'nın 1738 tarihli vakfiyesi de ilk defa yayınlanan belgeler arasında. İlerleyen sayfalarda Dolmabahçe Sarayı ile şekillenmeye başlayan Maçka, Nişantaşı ve Teşvikiye'deki kamusal değişiklikler belgeler yardımıyla anlatılıyor ve özellikle Nişantaşı'na ismini veren Nişantaşılılardan bahsediliyor. Kitapta, semtlerin önce Padişah emri, daha sonra da belediye eliyle nasıl şekillendiği vurgulanıyor. Bölgedeki mahallelerin yapısı ve burada yaşayanların sarayla olan bağlantıları okuyucuya anlatılıyor. Kitabın diğer iki bölümünde ilki bölgedeki camiler, çeşmeler, okullar, kışlalarla ilgili. Bu bölümde de diğer bölümlerde olduğu gibi bol sayıda görsel eşliğinde tarihi yapıların hikâyeleri ayrıntılarıyla anlatılıyor. Beşinci ve son bölümde ise bugün yerleri apartmanların aldığı geniş bahçeli ahşap konakların ve bu konaklarda yaşamış olan ailelerin öykülerine yer veriliyor. Burada konakları olan Sadrazam Cevat Paşa'dan, Halil Rıfat Paşa'dan, Veliaht Yusuf İzettin Efendi'den ve Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemine damgasını vurmuş olan padişaha yakın pek çok tanınmış isimden kitapta bahsediliyor. Bölüm aralarında ise Teşvikiye ve Nişantaşı'nın eski günlerini tatlı bir üslupla anlatan Sermet Muhtar Alus, Osman Cemal Kaygılı, Cavit Baysun gibi bazı yazarların 1930'ların gazetelerinde yayınlanmış makalelerinden alıntılar yapılıyor. Anekdotlar ve betimlemeler yardımıyla bölgenin okuyucunun gözünde daha iyi canlanması sağlanıyor. Eski eserlerin ve sanat yapıtlarının yarınlara en iyi şekilde aktarılmasını amaçlayan ve bunun için çaba gösteren Antik A.Ş, İstanbul'un geçmişine oranla hayli genç sayılabilecek Maçka, Nişantaşı ve Teşvikiye semtlerinin tarihi ile ilgili hazırlanmış olan bu en kapsamlı çalışmayı Türk kültürüne ve İstanbul kitaplığına kazandırmış olmaktan büyük kıvanç duymaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat