#smrgSAHAF Divançe - i Seferi -

Stok Kodu:
1199037244
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
145 s.
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199037244
423328
Divançe - i Seferi -
Divançe - i Seferi - #smrgSAHAF
0.00
Aruzun âhengine, hecenin coşkunluğuna ve serbest şiirin bağımsızlığına her zaman hayran olmuşumdur. Aslında vezin, bence, bir vasıtadır. Önemli olan ne söylemek istediğin ve nasıl ifade ettiğindir. Bence şiir gözden akan yaşlara benzer, sürekli, tane tane, dinlene dinlene... Gömüden taşan duyguların hece hece, kelime kelime mısralara damlayışıdır şiir. Bazan ahenkli akan bir dere, bazan yüksekten dökülen bir çağlayan, bazan martıların dinlenip sohbet ettikleri bir deniz kıyısı, bazan da en tecrübeli kaptanların bile ürpererek baktıkları bir umman. Ama her zaman bir şeyler fısıldayan, ruhumuzu, duygularımızı, arzularımızı gurbetten sılaya, sıladan gurbete taşıyıp duran bir "bâd-ı sabâ" yahut bir "bâd-ı sarsar".

"Şâir"le "müteşâir"in, "şiir"le "manzûme"nin arasındaki ince çizgiyi yakalamak öyle zor ki. Kimine göre şâir, kimine göre müteşâir, bana göre hiçbiri. Bu kitabı dolduran birkaç kırık dökük söz. Okuyan onlarda kendine ait birşeyler bulursa, manzumeden şiire yükselişin basamaklarını tırmanmanın zevkini tadarım; bulamazsa, bize ancak özür dilemek düşer. (Önsözden)

Aruzun âhengine, hecenin coşkunluğuna ve serbest şiirin bağımsızlığına her zaman hayran olmuşumdur. Aslında vezin, bence, bir vasıtadır. Önemli olan ne söylemek istediğin ve nasıl ifade ettiğindir. Bence şiir gözden akan yaşlara benzer, sürekli, tane tane, dinlene dinlene... Gömüden taşan duyguların hece hece, kelime kelime mısralara damlayışıdır şiir. Bazan ahenkli akan bir dere, bazan yüksekten dökülen bir çağlayan, bazan martıların dinlenip sohbet ettikleri bir deniz kıyısı, bazan da en tecrübeli kaptanların bile ürpererek baktıkları bir umman. Ama her zaman bir şeyler fısıldayan, ruhumuzu, duygularımızı, arzularımızı gurbetten sılaya, sıladan gurbete taşıyıp duran bir "bâd-ı sabâ" yahut bir "bâd-ı sarsar".

"Şâir"le "müteşâir"in, "şiir"le "manzûme"nin arasındaki ince çizgiyi yakalamak öyle zor ki. Kimine göre şâir, kimine göre müteşâir, bana göre hiçbiri. Bu kitabı dolduran birkaç kırık dökük söz. Okuyan onlarda kendine ait birşeyler bulursa, manzumeden şiire yükselişin basamaklarını tırmanmanın zevkini tadarım; bulamazsa, bize ancak özür dilemek düşer. (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat