#smrgSAHAF Çağdaş Türk Romanı ve Öyküsünde Aleviler -

Stok Kodu:
1199066770
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
321 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199066770
452703
Çağdaş Türk Romanı ve Öyküsünde Aleviler -
Çağdaş Türk Romanı ve Öyküsünde Aleviler - #smrgSAHAF
0.00
Günümüzde ise roman ve öykü yazarlarımızın, Sertoğlu gibi yazmaktan öte doğrudan Alevilik ve Bektaşilik kültürü içerisinde yer alan ve kurumlaşmış, yer yer eleştîrilere ve hakaretlere neden olan konuları işlediğini görürüz. Örneğin Yakup Kadri, Nur Baba ile Bektaşiliği eleştirirken Musahipzade Celal ise doğrudan bir iftîra malzemesi olan mum söndü olayını rahatlıkla sahneye koyabilmektedir. Öte yandan Bahadınlı ve Kaftancıoğlu gibi Alevi kökenli yazarlar ise sömürü aracı olarak gördükleri Dedelik kurumunu ve hakullah olayını acımasız bir biçimde eleştirirler. Kıyafet ve Kulin ise Alevi ve Sünnî iki gencin kaçmasıyla ortaya çıkan Alevi-Sünni kavgasının tarihsel ve dinsel kökenlerini irdelerken, Bilbaşar ve Yeşilova ise Dersim olayları çerçevesinde arka planda Alevilik ve Aleviliğin günlük yaşamdaki motiflerini sergiler. Kitabımız için değerlendirmeye aldığımız tüm yapıtlarda, Alevi ve Bektaşî kültürü ve günümüzde de devam eden sorunlarıyla ilgili tüm konulara yer verildiğini ve bunların da gerçeğe yakın ve yalın biçimde işlendiğini görürüz.

Ayrıca öykülerde Alevilik ve Bektaşilikle ilgili konulara da rastlarız. Örneğin Bahadınlı ve Kaftancıoğlu, "Efendimler" diye anılan, Hacı Bektaş Veli'nin torunları olduklarını iddia eden Dedeleri acımasızca eleştirirken, Balkız. Alevi ve Bektaşi inancında yer alan inançsal motiflere yer vermiştir.

Kitabın yazılış sürecine gelince, doğrusu böyle bir kitap yazmayı hiç düşünmemiştim.1990'lar sonrası ortaya çıkan Alevilik furyasıyla birlikte bilindiği gibi kitap vitrinlerini Alevilik ve Bektaşilikle ilgili kitaplar doldurmaya başlamıştı. Bunun yanı sıra bir tabu sayılan ve maşayla tutulması gereken bir ateş olarak görülen Kürtlük olgusu da gündemdeydî. Bu furya içerisinde Rohat takma adıyla yazan bir Kürt yazarın, "Çağdaş Türk Edebiyatında Kürtler" adlı kitabını okumuştum. Kitap güzel bir araştırmanın, incelemenin ürünüydü. Aynı araştırmanın/incelemenin Aleviler üzerinde de olabîleceğini düşündüm ve elinizdeki kitabı yazmaya karar verdim. Bu kitabın esin kaynağı Rohat'ın yukarıda adını andığım yapıtıdır. Bu anlamda bana böyle bir kitap yazmanın yolunu açtığı için gıyaben de olsa Rohat'a teşekkür ediyorum. (Önsözden)

Günümüzde ise roman ve öykü yazarlarımızın, Sertoğlu gibi yazmaktan öte doğrudan Alevilik ve Bektaşilik kültürü içerisinde yer alan ve kurumlaşmış, yer yer eleştîrilere ve hakaretlere neden olan konuları işlediğini görürüz. Örneğin Yakup Kadri, Nur Baba ile Bektaşiliği eleştirirken Musahipzade Celal ise doğrudan bir iftîra malzemesi olan mum söndü olayını rahatlıkla sahneye koyabilmektedir. Öte yandan Bahadınlı ve Kaftancıoğlu gibi Alevi kökenli yazarlar ise sömürü aracı olarak gördükleri Dedelik kurumunu ve hakullah olayını acımasız bir biçimde eleştirirler. Kıyafet ve Kulin ise Alevi ve Sünnî iki gencin kaçmasıyla ortaya çıkan Alevi-Sünni kavgasının tarihsel ve dinsel kökenlerini irdelerken, Bilbaşar ve Yeşilova ise Dersim olayları çerçevesinde arka planda Alevilik ve Aleviliğin günlük yaşamdaki motiflerini sergiler. Kitabımız için değerlendirmeye aldığımız tüm yapıtlarda, Alevi ve Bektaşî kültürü ve günümüzde de devam eden sorunlarıyla ilgili tüm konulara yer verildiğini ve bunların da gerçeğe yakın ve yalın biçimde işlendiğini görürüz.

Ayrıca öykülerde Alevilik ve Bektaşilikle ilgili konulara da rastlarız. Örneğin Bahadınlı ve Kaftancıoğlu, "Efendimler" diye anılan, Hacı Bektaş Veli'nin torunları olduklarını iddia eden Dedeleri acımasızca eleştirirken, Balkız. Alevi ve Bektaşi inancında yer alan inançsal motiflere yer vermiştir.

Kitabın yazılış sürecine gelince, doğrusu böyle bir kitap yazmayı hiç düşünmemiştim.1990'lar sonrası ortaya çıkan Alevilik furyasıyla birlikte bilindiği gibi kitap vitrinlerini Alevilik ve Bektaşilikle ilgili kitaplar doldurmaya başlamıştı. Bunun yanı sıra bir tabu sayılan ve maşayla tutulması gereken bir ateş olarak görülen Kürtlük olgusu da gündemdeydî. Bu furya içerisinde Rohat takma adıyla yazan bir Kürt yazarın, "Çağdaş Türk Edebiyatında Kürtler" adlı kitabını okumuştum. Kitap güzel bir araştırmanın, incelemenin ürünüydü. Aynı araştırmanın/incelemenin Aleviler üzerinde de olabîleceğini düşündüm ve elinizdeki kitabı yazmaya karar verdim. Bu kitabın esin kaynağı Rohat'ın yukarıda adını andığım yapıtıdır. Bu anlamda bana böyle bir kitap yazmanın yolunu açtığı için gıyaben de olsa Rohat'a teşekkür ediyorum. (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat