#smrgSAHAF Boğucu Kültür -

Stok Kodu:
1199154254
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
87 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2010
Çeviren:
İsmet Birkan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199154254
540409
Boğucu Kültür -
Boğucu Kültür - #smrgSAHAF
0.00
Kültür polislerinden sanat simsarlarına, akademik vaizlerden politik taşeronlara kadar mahşeri bir entelektüel kalabalığa kafa tutuyor Jean Dubuffet. Sanatın kurumsal ağırlığının, genel kabullerle bağlanmış beğeni ölçütlerinin, sloganlaşmış bilinç kalıplarının karşısına ham, işlenmemiş, kaydı tutulmamış, zincirlerinden boşanmış sanatı koyuyor. Yaratma dürtüsünün tanımsız, sahipsiz, arı gerçekliğiyle çoğalan, soluk alan, deri değiştiren varoluşun mucizesini yazıyor. 68'deki başkaldırının orta yerinde, toza dumana boğulmuş bir varlık talebinin yanına, yaratma coşkusunun saf ve dokunaklı vaadini katıyor.

Nümayişler'in ressamından aykırı ve tedirgin bir kopuş manifestosu. (arka kapaktan)

“Kafaları koşullandırma günümüzde o dereceye vardı ki, Racine'in bir trajedisine ya da Raffaello'nun bir tablosuna pek değer vermediğini itiraf eden bir kişiye rastlamak son derece nadir bir olay. Aydınlar arasında da, tıpkı Ötekiler arasında olduğu gibi. Hatta bu mitsel değerlerin en militan savunucularının bu Ötekiler arasından, Racine'den tek satır okumamış ve Raffaello'nun bir tablosunu bile görmemiş insanlar arasından çıkması da dikkat çekicidir. Bazı durumlarda aydınlar bu değerleri sorgulamaya daha hazır olabilirlerdi, fakat, mitlerin saygınlık düzeyi bir kez düştü mü kendi yetkelerinin de tutunamayacağından korkarak, buna cesaret edemiyorlar. Sahrekât oluyorlar ve bunu kendilerinden saklamak için kendi kendilen'ne hile yapıyorlar, aslında pek de meraklısı olmadıkları böyle eskimiş klasik eserler karşısında büyük heyecan duyduklarına kendilerini inandırmaya çalışıyorlar. Buna çabalaya çabalaya, sonunda iyi kötü bu heyecanı yakalamayı başarıyorlar ya da bunu yaptıklarına kendilerini inandırmayı...”

Kültür polislerinden sanat simsarlarına, akademik vaizlerden politik taşeronlara kadar mahşeri bir entelektüel kalabalığa kafa tutuyor Jean Dubuffet. Sanatın kurumsal ağırlığının, genel kabullerle bağlanmış beğeni ölçütlerinin, sloganlaşmış bilinç kalıplarının karşısına ham, işlenmemiş, kaydı tutulmamış, zincirlerinden boşanmış sanatı koyuyor. Yaratma dürtüsünün tanımsız, sahipsiz, arı gerçekliğiyle çoğalan, soluk alan, deri değiştiren varoluşun mucizesini yazıyor. 68'deki başkaldırının orta yerinde, toza dumana boğulmuş bir varlık talebinin yanına, yaratma coşkusunun saf ve dokunaklı vaadini katıyor.

Nümayişler'in ressamından aykırı ve tedirgin bir kopuş manifestosu. (arka kapaktan)

“Kafaları koşullandırma günümüzde o dereceye vardı ki, Racine'in bir trajedisine ya da Raffaello'nun bir tablosuna pek değer vermediğini itiraf eden bir kişiye rastlamak son derece nadir bir olay. Aydınlar arasında da, tıpkı Ötekiler arasında olduğu gibi. Hatta bu mitsel değerlerin en militan savunucularının bu Ötekiler arasından, Racine'den tek satır okumamış ve Raffaello'nun bir tablosunu bile görmemiş insanlar arasından çıkması da dikkat çekicidir. Bazı durumlarda aydınlar bu değerleri sorgulamaya daha hazır olabilirlerdi, fakat, mitlerin saygınlık düzeyi bir kez düştü mü kendi yetkelerinin de tutunamayacağından korkarak, buna cesaret edemiyorlar. Sahrekât oluyorlar ve bunu kendilerinden saklamak için kendi kendilen'ne hile yapıyorlar, aslında pek de meraklısı olmadıkları böyle eskimiş klasik eserler karşısında büyük heyecan duyduklarına kendilerini inandırmaya çalışıyorlar. Buna çabalaya çabalaya, sonunda iyi kötü bu heyecanı yakalamayı başarıyorlar ya da bunu yaptıklarına kendilerini inandırmayı...”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat