#smrgKİTABEVİ Bir Yıl -

Stok Kodu:
1199165049
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
52 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2015
Çeviren:
Mehmet Emin Özcan
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199165049
551202
Bir Yıl -
Bir Yıl - #smrgKİTABEVİ
0.00
Daha dün gibi hatırlıyorum bu küçümen kitabı nereden aldığımı. Montparnasse garından trene binip Marsilya'ya gidiyordum. Büyülendim. Kısa bir sürede bitince, tüm iyi romanlarda sizi çarpan his, geldi çöktü üstüme: "Niye bitti ki?" Hakikaten, niye bitmişti ki? Ben, Echenoz'un yeni Fransız romanının en büyük üstatlarından biri olduğunu bu romanla anladım. Arkasından Ben Gidiyorum'u okudum. Aynı minvalde bir hikâyeydi. O da şahaneydi. İşin tuhaf tarafı, bu küçümen Bir Yıl da, Goncourt ödülü alan Ben Gidiyorum da, aslında, amaçsız, plansız, nedensiz bir kaçışın hikâyesi. Kahraman niye kendini yollara vurur, niye oradan oraya salınır, başına niye tüm bu anlamsız şeyler gelir, dünyaya niye böyle bakar ve daha da önemlisi, nasıl böyle büyük bir kayıtsızlıkla, büyük bir şefkatle bakar, sorup durdum kendime? Çözemedim. Çözdüğüm tek şey, bu romanların büyük bir okuma keyfi barındırdığı. Bu tecrübenin kaçırılacak bir tecrübe olmadığını düşünüyorum. Hakikisini yapamayacağımıza, yani anahtarlarımızı kapının yanındaki masaya bırakıp, kapıyı açıp, çıkıp, merdivenlerden inip, öylesine, nedensiz, kaderimizin bizi götürdüğü yere gidemeyeceğimize göre? En iyisi, okumak.
Daha dün gibi hatırlıyorum bu küçümen kitabı nereden aldığımı. Montparnasse garından trene binip Marsilya'ya gidiyordum. Büyülendim. Kısa bir sürede bitince, tüm iyi romanlarda sizi çarpan his, geldi çöktü üstüme: "Niye bitti ki?" Hakikaten, niye bitmişti ki? Ben, Echenoz'un yeni Fransız romanının en büyük üstatlarından biri olduğunu bu romanla anladım. Arkasından Ben Gidiyorum'u okudum. Aynı minvalde bir hikâyeydi. O da şahaneydi. İşin tuhaf tarafı, bu küçümen Bir Yıl da, Goncourt ödülü alan Ben Gidiyorum da, aslında, amaçsız, plansız, nedensiz bir kaçışın hikâyesi. Kahraman niye kendini yollara vurur, niye oradan oraya salınır, başına niye tüm bu anlamsız şeyler gelir, dünyaya niye böyle bakar ve daha da önemlisi, nasıl böyle büyük bir kayıtsızlıkla, büyük bir şefkatle bakar, sorup durdum kendime? Çözemedim. Çözdüğüm tek şey, bu romanların büyük bir okuma keyfi barındırdığı. Bu tecrübenin kaçırılacak bir tecrübe olmadığını düşünüyorum. Hakikisini yapamayacağımıza, yani anahtarlarımızı kapının yanındaki masaya bırakıp, kapıyı açıp, çıkıp, merdivenlerden inip, öylesine, nedensiz, kaderimizin bizi götürdüğü yere gidemeyeceğimize göre? En iyisi, okumak.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat