#smrgSAHAF Beyaz Bir Kıyı -

Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199095073
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
111 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199095073
480895
Beyaz Bir Kıyı  -
Beyaz Bir Kıyı - #smrgSAHAF
0.00
Beyaz Bir Kıyı, Sevinç Çokum'un 4 yılda kaleme aldığı, aslında bir romanının ayrı ayrı bölümleri de diyebileceğimiz hikâyelerinden oluşuyor. 1994 yılında Fas'a giden yazar, bu ülkeyi coğrafyası, insanları, manevî atmosferi ve sanatları açısından tanıdıktan sonra Beyaz Bir Kıyı'yı yazmağa karar verdi. Mağrib'in kendisine has kokusunu, rengini, ruhunu eserine katan Çokum, Beyaz Bir Kıyı'da, dünyevî aşk ve istekler boyutunun ötesindeki arayışları dile getiriyor. İki insanın dostluğu ile birlikte Hak dostluğunu, gül motifinin arkasında Peygamber sevgisini ebru dalgalanışı bir anlatımla sergiliyor.

"İbrahim Aşir, Sale pazarlarından içinde bir dünya taşıyan, saçaklanmış, eski sepetiyle gelirdi. O sepetten neler çıkmazdı ki... Kıyının sesleri, Berberî takılarının en iri, en göz alıcıları, Fatma Anamızın elini temsil eden, gümüşten el biçimi hastalara şifa nazarlık... Hani sen hastalanınca alnına korlardı da, o müşfik el, serin serin okşardı alnını. Çocuk uğultuları, şekerlemeler, pembe, yeşil, kahverengi helvalar, belki bir kâğıda sarılı şabbakiye tatlısı, akşam serinlikleri, istiridye kabukları, Endülüsî şarkılar, karşılıksız iyilikler... Sepetin içinde görebildiklerim. Sonuncusu, en büyük ikram.. Beyaz Bir Kıyı, bir romanın ayrı ayrı bölümleri de diyebileceğimiz, aynı zamanda bağımsız hikâyelerden oluşuyor. 1994 yılında Fas'a giden Sevinç Çokum, bu ülkeyi tarihi, coğrafyası, sosyal hayatı, kültür ve sanatları açısından tanıdıktan sonra Beyaz Bir Kıyı'yı yazmağa karar verdi. Mağrib'in kendisine has kokusunu, rengini, ruhunu eserine katan Çokum, masalsı bir hikâyeyle yola çıkıyor. Dünyevî aşk ve istekler boyutunun ötesindeki arayışları şiirsellikle örerek, ebru dalgalanışı bir anlatımla sergiliyor.

Beyaz Bir Kıyı, Sevinç Çokum'un 4 yılda kaleme aldığı, aslında bir romanının ayrı ayrı bölümleri de diyebileceğimiz hikâyelerinden oluşuyor. 1994 yılında Fas'a giden yazar, bu ülkeyi coğrafyası, insanları, manevî atmosferi ve sanatları açısından tanıdıktan sonra Beyaz Bir Kıyı'yı yazmağa karar verdi. Mağrib'in kendisine has kokusunu, rengini, ruhunu eserine katan Çokum, Beyaz Bir Kıyı'da, dünyevî aşk ve istekler boyutunun ötesindeki arayışları dile getiriyor. İki insanın dostluğu ile birlikte Hak dostluğunu, gül motifinin arkasında Peygamber sevgisini ebru dalgalanışı bir anlatımla sergiliyor.

"İbrahim Aşir, Sale pazarlarından içinde bir dünya taşıyan, saçaklanmış, eski sepetiyle gelirdi. O sepetten neler çıkmazdı ki... Kıyının sesleri, Berberî takılarının en iri, en göz alıcıları, Fatma Anamızın elini temsil eden, gümüşten el biçimi hastalara şifa nazarlık... Hani sen hastalanınca alnına korlardı da, o müşfik el, serin serin okşardı alnını. Çocuk uğultuları, şekerlemeler, pembe, yeşil, kahverengi helvalar, belki bir kâğıda sarılı şabbakiye tatlısı, akşam serinlikleri, istiridye kabukları, Endülüsî şarkılar, karşılıksız iyilikler... Sepetin içinde görebildiklerim. Sonuncusu, en büyük ikram.. Beyaz Bir Kıyı, bir romanın ayrı ayrı bölümleri de diyebileceğimiz, aynı zamanda bağımsız hikâyelerden oluşuyor. 1994 yılında Fas'a giden Sevinç Çokum, bu ülkeyi tarihi, coğrafyası, sosyal hayatı, kültür ve sanatları açısından tanıdıktan sonra Beyaz Bir Kıyı'yı yazmağa karar verdi. Mağrib'in kendisine has kokusunu, rengini, ruhunu eserine katan Çokum, masalsı bir hikâyeyle yola çıkıyor. Dünyevî aşk ve istekler boyutunun ötesindeki arayışları şiirsellikle örerek, ebru dalgalanışı bir anlatımla sergiliyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat