#smrgSAHAF Beş Hececiler -

Stok Kodu:
1199001296
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
141 s.
Basım Yeri:
İzmir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1994
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199001296
387460
Beş Hececiler -
Beş Hececiler - #smrgSAHAF
0.00
Milli Edebiyat akımı, aruz veznine karşı tavır almaya başlayınca, hece vezni ilgi görmeğe başlar. Böylece halka ve şairlere sıcak gelen "milli vezin"le halk şiiri yolunda denemeler yapılır. Mehmet Emin YURDAKUL, hece veznini bilinçli bir şekilde gündeme getirir. Onu, koşma ve nefesleriyle Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI izler. Bu halka Ziya GÖKALP'ın etkisiyle genişlemeye başlar. Başlangıçta aruzla şiir yazan şairler, heceye yönelirler. Heceye ve halka gitme eğilimi, Anadolu'nun güzelliklerine ve insanına açılır.

Edebiyatımızda "Memleket edebiyatı çığırı" belirir. Yüreklerinin başlarını kır çiçekleriyle bezeyen şairler, sade bir dille halkın özüne ve sözüne kulak verirler. Böylece hece vezninden yola çıkan bu girişim, yerli yaşantılarla kucaklaşır, güzelleşir. Yüceleşir ve ölümsüzleşir.

Edebiyatımızda I914 yılından sonra, Milli Edebiyat'ın görüş ve düşünceleri doğrultusunda şiirler yazan bir topluluk oluşur. Orhan Seyfi ORHON, Enis Behiç KORYÜREK, Halit Fahri OZANSOY, Yusuf Ziya ORTAÇ ve Faruk Nafiz ÇAMLIBEL'den oluşan bu topluluğa "BEŞ HECECİLER" adı verilir. Bunların amaçları ve çalışmaları, kitabımızın ilk bölümünde ayrıntılı olarak ortaya konulmaktadır. Bilindiği üzere, "Beş Hececiler" Milli Edebiyat hareketinin bir uzantısıdır. Tesirleri Cumhuriyet dönemi şairlerinde görülmeğe başlar. Amacımız, edebiyatımızın bir döneminde seçkin bir yere sahip olan "Beş Hececileri" bir bütün halinde sizlere sunabilmektedir.

Bu çalışmada, Hecenin beş şairi doğum tarihlerine göre ele alınmıştır. Şairlerin hayatları, edebi şahsiyetleri, eserleri üzerinde durulmuş ve şairleri her yönüyle tanıtıcı seçme metinlere yer verilmiştir. Her bölümün sonuna, "kaynakça" konulmuştur. Bu çalışma, her kesime hitap etmekle birlikte, özellikle orta ve yükseköğrenim seviyesindeki gençlere daha yararlı olacak ana kaynak konumundadır. Bu yolda amacımıza ulaşmış olursak, yorgunluğumuzu unutacak ve mutlu olacağız... İZMİR, Nisan 1994.

Milli Edebiyat akımı, aruz veznine karşı tavır almaya başlayınca, hece vezni ilgi görmeğe başlar. Böylece halka ve şairlere sıcak gelen "milli vezin"le halk şiiri yolunda denemeler yapılır. Mehmet Emin YURDAKUL, hece veznini bilinçli bir şekilde gündeme getirir. Onu, koşma ve nefesleriyle Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI izler. Bu halka Ziya GÖKALP'ın etkisiyle genişlemeye başlar. Başlangıçta aruzla şiir yazan şairler, heceye yönelirler. Heceye ve halka gitme eğilimi, Anadolu'nun güzelliklerine ve insanına açılır.

Edebiyatımızda "Memleket edebiyatı çığırı" belirir. Yüreklerinin başlarını kır çiçekleriyle bezeyen şairler, sade bir dille halkın özüne ve sözüne kulak verirler. Böylece hece vezninden yola çıkan bu girişim, yerli yaşantılarla kucaklaşır, güzelleşir. Yüceleşir ve ölümsüzleşir.

Edebiyatımızda I914 yılından sonra, Milli Edebiyat'ın görüş ve düşünceleri doğrultusunda şiirler yazan bir topluluk oluşur. Orhan Seyfi ORHON, Enis Behiç KORYÜREK, Halit Fahri OZANSOY, Yusuf Ziya ORTAÇ ve Faruk Nafiz ÇAMLIBEL'den oluşan bu topluluğa "BEŞ HECECİLER" adı verilir. Bunların amaçları ve çalışmaları, kitabımızın ilk bölümünde ayrıntılı olarak ortaya konulmaktadır. Bilindiği üzere, "Beş Hececiler" Milli Edebiyat hareketinin bir uzantısıdır. Tesirleri Cumhuriyet dönemi şairlerinde görülmeğe başlar. Amacımız, edebiyatımızın bir döneminde seçkin bir yere sahip olan "Beş Hececileri" bir bütün halinde sizlere sunabilmektedir.

Bu çalışmada, Hecenin beş şairi doğum tarihlerine göre ele alınmıştır. Şairlerin hayatları, edebi şahsiyetleri, eserleri üzerinde durulmuş ve şairleri her yönüyle tanıtıcı seçme metinlere yer verilmiştir. Her bölümün sonuna, "kaynakça" konulmuştur. Bu çalışma, her kesime hitap etmekle birlikte, özellikle orta ve yükseköğrenim seviyesindeki gençlere daha yararlı olacak ana kaynak konumundadır. Bu yolda amacımıza ulaşmış olursak, yorgunluğumuzu unutacak ve mutlu olacağız... İZMİR, Nisan 1994.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat