#smrgSAHAF Bektaşilik Makalatı -

Hazırlayan:
İsmail Kasap, Yusuf Turan Günaydın
Stok Kodu:
1199079171
Boyut:
14x21,5
Sayfa Sayısı:
104 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199079171
465049
Bektaşilik Makalatı -
Bektaşilik Makalatı - #smrgSAHAF
0.00
Son dönem Bektaşîleri arasında meydana gelen bir tartışmanın parçası durumundaki Bektaşîlik Makâlâtı, birkaç açıdan dikkate değer bir eserdir: Öncelikle Bektaşîlik tarihinde "Çelebiyân" ve "Babagân" olarak adlandırılan iki kolun sürekli tartıştığı Hacı Bektaş-ı Velî'nin "mücerred" olup olmadığı konusuna getirdiği yaklaşım dikkat çekicidir. Kendisi de Babagândan olduğu hâlde Babagândan bir diğer Bektaşîye [Ahmed Rıfkı'ya] karşı yazılmış olması eserin dikkat çekiciliğini artırmaktadır.

Ahmed Rıfkı'nın Bektaşî Sırrı adlı eseri yayınlanınca bu esere birkaç reddiye yazılmıştır. Bu reddiyelerden en tanınmışı Çelebi Cemaleddin Efendi'ye ait Müdâfaa adlı reddiyedir. Söz konusu reddiye Ahmed Rıfkı'nın karşı reddiyesiyle birlikte iki ciltlik Bektaşî Sırrı'na dahil edilmiş ve eser dört cilt olarak basılmıştır. Çelebi Cemaleddin, unvanından da anlaşılacağı üzere Çelebiyândandır ve reddiyesinin temelini asıl olarak Hacı Bektaş-ı Velî'nin evli olduğu tezi oluşturur. Ali Ulvî Baha'nın reddiyesi de bu konu üzerinde durmakta, fakat aynı konuda ikisinden de farklı bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Öyle görülüyor ki, Ahmed Rıfkı'nın eseri zikrettiğimiz bu ana konu etrafında, yayınlandığı dönemde bir tartışma dizisi oluşturmuş, esere birkaç reddiye yazılmıştır. Bu reddiyelerden Cemaleddin Efendi'nin reddiyesi sadeleştirilerek yayınlanmıştır. Bektaşî Sırrı ise tartışmanın odağındaki asıl eser olmasına rağmen yayınlanmamıştır. Bektaşîlik Makâlâtı ile bu reddiyeler zincirinin önemli bir halkası daha gün ışığına çıkartılmış olacaktır.

Bektaşîlik Makâlâtı sadece bu tartışmanın bir parçası olarak önemli değildir elbette. Bu ufacık eserde Ali Ulvî Baba tasavvuf anlayışını öz, keskin ve neredeyse aforizmik bir biçimde vermektedir. Eser bu yönüyle de dikkat çekicidir. (Arka kapaktan)

Son dönem Bektaşîleri arasında meydana gelen bir tartışmanın parçası durumundaki Bektaşîlik Makâlâtı, birkaç açıdan dikkate değer bir eserdir: Öncelikle Bektaşîlik tarihinde "Çelebiyân" ve "Babagân" olarak adlandırılan iki kolun sürekli tartıştığı Hacı Bektaş-ı Velî'nin "mücerred" olup olmadığı konusuna getirdiği yaklaşım dikkat çekicidir. Kendisi de Babagândan olduğu hâlde Babagândan bir diğer Bektaşîye [Ahmed Rıfkı'ya] karşı yazılmış olması eserin dikkat çekiciliğini artırmaktadır.

Ahmed Rıfkı'nın Bektaşî Sırrı adlı eseri yayınlanınca bu esere birkaç reddiye yazılmıştır. Bu reddiyelerden en tanınmışı Çelebi Cemaleddin Efendi'ye ait Müdâfaa adlı reddiyedir. Söz konusu reddiye Ahmed Rıfkı'nın karşı reddiyesiyle birlikte iki ciltlik Bektaşî Sırrı'na dahil edilmiş ve eser dört cilt olarak basılmıştır. Çelebi Cemaleddin, unvanından da anlaşılacağı üzere Çelebiyândandır ve reddiyesinin temelini asıl olarak Hacı Bektaş-ı Velî'nin evli olduğu tezi oluşturur. Ali Ulvî Baha'nın reddiyesi de bu konu üzerinde durmakta, fakat aynı konuda ikisinden de farklı bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Öyle görülüyor ki, Ahmed Rıfkı'nın eseri zikrettiğimiz bu ana konu etrafında, yayınlandığı dönemde bir tartışma dizisi oluşturmuş, esere birkaç reddiye yazılmıştır. Bu reddiyelerden Cemaleddin Efendi'nin reddiyesi sadeleştirilerek yayınlanmıştır. Bektaşî Sırrı ise tartışmanın odağındaki asıl eser olmasına rağmen yayınlanmamıştır. Bektaşîlik Makâlâtı ile bu reddiyeler zincirinin önemli bir halkası daha gün ışığına çıkartılmış olacaktır.

Bektaşîlik Makâlâtı sadece bu tartışmanın bir parçası olarak önemli değildir elbette. Bu ufacık eserde Ali Ulvî Baba tasavvuf anlayışını öz, keskin ve neredeyse aforizmik bir biçimde vermektedir. Eser bu yönüyle de dikkat çekicidir. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat