”Bahçeler, Sokarlar”daki öyküler bu endişe duymamız gereken hali çok belirgin bir şekilde yansıtıyor. Bunu yaparken de kare kare fotoğraf çekiyor. Bu fotoğrafların derinliğindeki bireyin iç yaşantısına ait duyuşlar, yazarın üslubundan, titizlikle kullandığı temiz bir Türkçe'den birden yüzeye çıkıveriyorlar. Yazar, öykülerinden birinde “Her hayat hatıraya dönüşecek kimyayı bulamaz,” derken, bu kimyayı öykülerinin yaratabileceğini söylemek ister gibidir. Ya da bir hal bundan ifade edilemez. (Arka kapaktan)
”Bahçeler, Sokarlar”daki öyküler bu endişe duymamız gereken hali çok belirgin bir şekilde yansıtıyor. Bunu yaparken de kare kare fotoğraf çekiyor. Bu fotoğrafların derinliğindeki bireyin iç yaşantısına ait duyuşlar, yazarın üslubundan, titizlikle kullandığı temiz bir Türkçe'den birden yüzeye çıkıveriyorlar. Yazar, öykülerinden birinde “Her hayat hatıraya dönüşecek kimyayı bulamaz,” derken, bu kimyayı öykülerinin yaratabileceğini söylemek ister gibidir. Ya da bir hal bundan ifade edilemez. (Arka kapaktan)