#smrgKİTABEVİ Anayasa Projeleri -
“18. yüzyılın sonunda Rousseau'nun düşüncelerinden etkilenmemiş insan kalmamıştır. Bu denli büyük bir etki yaratabilmek için, en derin anlamıyla kuşağının temsilcisi ve sözcüsü olmak gerekmektedir. Rousseau sıradan insanlardan biridir ve onlar arasından ilk konuşandır; halk için konuşurken kendisi için konuşmuştur.”
O, 18. yy.da “cumhuriyetçi” istemleri köktenci bir biçimde dile getiren ilk düşünürdür ve bu bağlamda reformist nitelikli diğer Aydınlanma düşünürlerinden ayrılır. Goethe'nin dediği gibi, “Voltaire nasıl bir dünyanın sonuysa, Rousseau da bir dünyanın başlangıcıdır.”
Bütün Yapıtları dizisinin ilk kitabı olan Anayasa Projeleri, Rousseau'nun 1765 ve 1771'de kaleme almış olduğu iki incelemesinden oluşur. Rusya'nın baskısından kurtulmayı amaçlayan Polonyalı ve Cenova'nın boyunduruğundan çıkmak isteyen Korsikalı yurtseverler Rousseau'dan ülkeleri için yasalar, yönetim ilkeleri, ekonomi, eğitim vb. bağlamında çözümler getirmesini isterler. Bu çalışmalarıyla Rousseau, kuramcı yönünün yanı sıra gerçek bir “yasa koyucu” konumuna da ulaşmış olan ender düşünürlerdendir.
“18. yüzyılın sonunda Rousseau'nun düşüncelerinden etkilenmemiş insan kalmamıştır. Bu denli büyük bir etki yaratabilmek için, en derin anlamıyla kuşağının temsilcisi ve sözcüsü olmak gerekmektedir. Rousseau sıradan insanlardan biridir ve onlar arasından ilk konuşandır; halk için konuşurken kendisi için konuşmuştur.”
O, 18. yy.da “cumhuriyetçi” istemleri köktenci bir biçimde dile getiren ilk düşünürdür ve bu bağlamda reformist nitelikli diğer Aydınlanma düşünürlerinden ayrılır. Goethe'nin dediği gibi, “Voltaire nasıl bir dünyanın sonuysa, Rousseau da bir dünyanın başlangıcıdır.”
Bütün Yapıtları dizisinin ilk kitabı olan Anayasa Projeleri, Rousseau'nun 1765 ve 1771'de kaleme almış olduğu iki incelemesinden oluşur. Rusya'nın baskısından kurtulmayı amaçlayan Polonyalı ve Cenova'nın boyunduruğundan çıkmak isteyen Korsikalı yurtseverler Rousseau'dan ülkeleri için yasalar, yönetim ilkeleri, ekonomi, eğitim vb. bağlamında çözümler getirmesini isterler. Bu çalışmalarıyla Rousseau, kuramcı yönünün yanı sıra gerçek bir “yasa koyucu” konumuna da ulaşmış olan ender düşünürlerdendir.