#smrgSAHAF Ahlak Oyunları: 1540 - 1541 Osmanlı'da Ayıntab Mahkemesi ve Toplumsal Cinsiyet - 2005

Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
ISBN-10:
9753331940
Stok Kodu:
1199062633
Boyut:
19x25
Sayfa Sayısı:
576 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Çeviren:
Ülkün Tansel
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199062633
448577
Ahlak Oyunları: 1540 - 1541 Osmanlı'da Ayıntab Mahkemesi ve Toplumsal Cinsiyet -        2005
Ahlak Oyunları: 1540 - 1541 Osmanlı'da Ayıntab Mahkemesi ve Toplumsal Cinsiyet - 2005 #smrgSAHAF
0.00
Muhteşem Süleyman, devraldığı mirasla hem bir Fatih, hem bir Yavuz olmakla kalmaz, Osmanlı'nın hukukunu şeriat, kanunnameler ve yöresel gelenekler ışığında hızla sistemleştirerek her yeni yerle, “iyi korunmuş memleketler”e bir yenisini eklediği dönemde önemli bir andır.... Leslie Peirce, Ayntab Mahkemesi'nin bir yılına ait tutanaklarını ele aldığı araştırmasıyla, “dik kafalı ve kendine yeter bir yörenin” hezün oluşum sürecindeki Osmanlı hukuk sistemiyle, nasıl da birdenbire bütünleşebildiğini gözler önüne seriyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun, ister bey ister sultan olsun ayrım gözetmeksizin kılıcının acımasız olduğu adelet anlayışı; “sıradan insan”a gelince nasıl da bir hak tanırlığa, bir gönül yapma işine dönüşüyor. Bu hak tanırlığın canlı tanıkları, çok sayıda mahkeme tutanağında adı geçen Ayntablılardan Kavgacı Esma kadın, Kabadayı Ermeni Karagöz, Yahudi Sarraf Matuk... Kitabın aslını oluşturan üç kadının üç öyküsü ise, dünle bugün arasında geçen yaklaşık 500 yıla karşın, kimi şeylerin değişmeksizin sürdüğünün kanıtı gibi. (Arka kapaktan)
Muhteşem Süleyman, devraldığı mirasla hem bir Fatih, hem bir Yavuz olmakla kalmaz, Osmanlı'nın hukukunu şeriat, kanunnameler ve yöresel gelenekler ışığında hızla sistemleştirerek her yeni yerle, “iyi korunmuş memleketler”e bir yenisini eklediği dönemde önemli bir andır.... Leslie Peirce, Ayntab Mahkemesi'nin bir yılına ait tutanaklarını ele aldığı araştırmasıyla, “dik kafalı ve kendine yeter bir yörenin” hezün oluşum sürecindeki Osmanlı hukuk sistemiyle, nasıl da birdenbire bütünleşebildiğini gözler önüne seriyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun, ister bey ister sultan olsun ayrım gözetmeksizin kılıcının acımasız olduğu adelet anlayışı; “sıradan insan”a gelince nasıl da bir hak tanırlığa, bir gönül yapma işine dönüşüyor. Bu hak tanırlığın canlı tanıkları, çok sayıda mahkeme tutanağında adı geçen Ayntablılardan Kavgacı Esma kadın, Kabadayı Ermeni Karagöz, Yahudi Sarraf Matuk... Kitabın aslını oluşturan üç kadının üç öyküsü ise, dünle bugün arasında geçen yaklaşık 500 yıla karşın, kimi şeylerin değişmeksizin sürdüğünün kanıtı gibi. (Arka kapaktan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat