Halil Erhan, doğup büyüdüğü toprakları anlatıyor: Karadeniz'i. Yeme içme alışkanlıklarını, ekonomik faaliyetleri, ulaşımı, evleri, yaylaları, yoksulluğu, yaşamları… Ama neredeyse hiçbiri sıradan anlatımlar değil. Zira Erhan, resmî tarihte olmayan ama aslında tarihin ta kendisi olan şeylerden bahsederek zenginleştiriyor anılarını: Karadeniz'deki Ermenilerden, onların ekonomik faaliyetlerinden söz ediyor; harabeye dönüşen, yıktırılan, talan edilen kiliselerden bahsediyor; “kıyımdan” kurtulmak için kimliklerini saklamak zorunda kalan insanlara değiniyor. Dedelerinden dinlediği insanların malına, mülküne, hatta ailesine el koyan çetecileri, eşkıyaları, Topal Osman'ın katlettiği Ermenileri, bir eşkıya için yakılan “Davutoğlu” türküsünün nasıl “Hekimoğlu”na dönüştüğünü, cumhuriyet muhtarlarını, hatiplerini aktarıyor.
Sadece bunları değil, İstanbul'a göç eden Karadenizli bir ailenin çocuğunun yaşadığı zorlukları da okuyoruz Erhan'ın anılarında: Alevi - Sünni gerginliği yüzünden biten arkadaşlıklarını, üniversite öğrencisiyken yurtlarda yaşadıklarını, sol - sağ çatışmasıyla geçen günlerini, kontrgerillayı, “Özel Harp Dairesi”ni… Bilinen Karadeniz'in dışında bir Karadeniz anlatan, tarihî tanıklıkları aktaran bir kitap…
YAZAR Halil Erhan 1955'te Ordu'nun Ünye ilçesi Eskikızılcakese köyünde doğdu. Yedi çocuklu, çiftçilik ve balıkçılıkla geçinen bir ailenin ekonomik mücadelesinin yoksullukları içinde büyüdü. İlkokul eğitimini köyünde tamamladıktan sonra ortaokul ve liseyi (2. sınıfa kadar) Ünye'de, lise 3. sınıfıysa Beyoğlu Atatürk Erkek Lisesi'nde okudu. 1975-1979 yılları arasında İstanbul'da Yabancı Diller Yüksek Okulu'nda üniversite eğitimini tamamladı. Emekli öğretmen olan Erhan, 1979-2007 yılları arasında Ordu İmam Hatip Lisesi, Ünye Lisesi, Ünye Endüstri Meslek Lisesi, Ankara Sokullu Lisesi, Üsküdar Cumhuriyet Lisesi, Üsküdar Halide Edip Adıvar Lisesi'nde çalıştı.