#smrgSAHAF 1915'te Neler Oldu? 90. Yılında Ermeni Trajedisi -

Stok Kodu:
1199062357
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
165 s. + E
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199062357
448301
1915'te Neler Oldu? 90. Yılında Ermeni Trajedisi -
1915'te Neler Oldu? 90. Yılında Ermeni Trajedisi - #smrgSAHAF
0.00
“Prof. Heidegger, otuz üç yıl sonra da olsa, kendisine yönelik ithamlara cevap vererek en azından vicdanını rahatlatmış ve içi hayli boşaltılan kavramla söylemek gerekirse, ‘tarihsel sorumluluğunu' yerine getirmişti. Türkiye ise yıllardır ‘İstiklal Mahkemeleri'nde ne oldu? Varlık vergisi döneminde ne oldu? 6-7 Eylül'de ne oldu? Kahramanmaraş'ta ne oldu? Sivas'ta ne oldu? Başbağlar'da ne oldu? Susurluk'ta ne oldu?' gibi çoğaltılması mümkün soruların cevaplarını arıyor. Hiç kuşkusuz, bütün bu ve benzeri sorulara birtakım ‘resmi' veya ‘gayriresmi' cevaplar veriliyor, hatta verilen bu cevaplara inanılması da isteniyor. İnanılmadığı zaman da bilinen refleksler, artık hayli aşina olunan bir üslupla gündeme getirilmekten çekinilmiyor.

Belki de bu ve benzeri bütün soruların arkasında duran bir başka büyük soru var. Belki de o büyük sorunun bugüne kadar bütün boyutlarıyla cevaplandırılmamış olması, diğer cevapları da engelliyor. O büyük soru, Prof. Heidegger'e yöneltilen, ‘1933'te ne oldu?' sorusuna paralel bir sorudur. Türkiye, Türküyle, Ermenisiyle, Kürtüyle bugün birkez daha bu büyük sorunun kenarına gelip kilitlenmiş durumdadır. Üzerinden doksan yıl geçmesine rağmen sürekli halının altına itilen, sürekli ertelenen, sürekli görmezlikten gelinen ve sürekli aynı direnişle karşılanan bu soru şudur: 1915'te ne oldu?” (Önsözden)

“Prof. Heidegger, otuz üç yıl sonra da olsa, kendisine yönelik ithamlara cevap vererek en azından vicdanını rahatlatmış ve içi hayli boşaltılan kavramla söylemek gerekirse, ‘tarihsel sorumluluğunu' yerine getirmişti. Türkiye ise yıllardır ‘İstiklal Mahkemeleri'nde ne oldu? Varlık vergisi döneminde ne oldu? 6-7 Eylül'de ne oldu? Kahramanmaraş'ta ne oldu? Sivas'ta ne oldu? Başbağlar'da ne oldu? Susurluk'ta ne oldu?' gibi çoğaltılması mümkün soruların cevaplarını arıyor. Hiç kuşkusuz, bütün bu ve benzeri sorulara birtakım ‘resmi' veya ‘gayriresmi' cevaplar veriliyor, hatta verilen bu cevaplara inanılması da isteniyor. İnanılmadığı zaman da bilinen refleksler, artık hayli aşina olunan bir üslupla gündeme getirilmekten çekinilmiyor.

Belki de bu ve benzeri bütün soruların arkasında duran bir başka büyük soru var. Belki de o büyük sorunun bugüne kadar bütün boyutlarıyla cevaplandırılmamış olması, diğer cevapları da engelliyor. O büyük soru, Prof. Heidegger'e yöneltilen, ‘1933'te ne oldu?' sorusuna paralel bir sorudur. Türkiye, Türküyle, Ermenisiyle, Kürtüyle bugün birkez daha bu büyük sorunun kenarına gelip kilitlenmiş durumdadır. Üzerinden doksan yıl geçmesine rağmen sürekli halının altına itilen, sürekli ertelenen, sürekli görmezlikten gelinen ve sürekli aynı direnişle karşılanan bu soru şudur: 1915'te ne oldu?” (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat